logo

ÇOK ANLAMLIK BAĞLAMINDA FİTNE KAVRAMI

Fitne kelimesi, sözlükte “altın ve gümüş gibi değerli madenleri saflığını anlamak için ateşte eritmek” mânasına gelen fetn kökünden türemiştir.

Klasik sözlüklerde ise : “Sınama, maddî ve mânevî sıkıntı, üzüntü, belâ ve felâketle imtihan etme.” şekilde sıralanmıştır

Kur’ân-ı Kerîm’de atmış âyette fitne kelimesi ve türevleri geçmektedir. Fitnenin Kur’an’daki kullanımına göre bir çok anlamı vardır. Başlıca şu mânalara geldiği görülür:

Sınama ve imtihan (Bakara,102; Tâhâ,40, 85, 90, 131);

Şirk, küfür, müşriklerin Müslümanlara uyguladıkları ve şirke döndürmeyi amaçlayan baskılar (Bakara,191, 193, 217; Nisâ,91);

Sapıklık, sapma, saptırma (Mâide,41, 49; Sâffât,162);

Azap, işkence, ateşe atma (Ankebût,10; Zâriyât,13, 14; Burûc,10);

Düşman saldırısı (en-Nisâ 4/101);

Allah’ın kullarına farklı imkânlar vererek birbirlerine karşı niyet ve tutumlarını ortaya çıkarması (En‘âm,53; Furkān,20);

Günah (Tevbe,49); şeytanın hile ve tuzağı (A‘râf,27);

Şeytanın zayıf ruhlu kişilere aşıladığı bâtıl inanç ve kuruntu (Hac,53);

Nifak (Hadîd,14);

Delilik (Kalem,6). (TDV.İslam Ansikloprdisi)

Fitne kavramının genel olarak deneme ve sınama anlamında olup mal mülk, evlât, sağlık gibi nimet sayılan şeylerle olduğu gibi yokluk, hastalık, musibet, şeytan veya düşman tasallutu gibi sıkıntılarla da olabilmektedir. Bu husus Kur’an’da Allah tarafından, insanların iman ve ahlâkî yönden samimiyetlerini ispatlamaları için bir imtihan olmak üzere onları hayırla da şerle de deneyip sınayacağı şöyle ifade buyurulur: “Sizi bir fitne olmak üzere şerle de hayırla da deneyip sınarız” (Enbiyâ, 35). Yine bizler, dünya hayatının geçici güzellikleriyle imtihan ediliyoruz (Tâhâ,131). Malımız ve evlâdımız birer imtihan vesilesidir(Enfâl, 28; Tegābün,15). Bütün nimetler de fitnedir (Zümer,49; Cin,17). Buna karşılık dert ve kederle (Tâhâ,40), çeşitli belâlarla da (Tevbe,126; Hac,11) imtihan ediliyoruz.

Yine fitne, gayr-ı müslimlerin baskıları, zulümleri sömürge ve katliamları Müslümanlar için büyük bir fitnedir. Tıpkı Gazze’de, Filistin’de Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Bütün Afrikada …olduğu gibi. Biz 2 milyara yakın Müslümanlar bir ve beraber olabiliyor muyuz? Birbirimizi destekliyor muyuz? Yardım ediyor muyuz? Birbirimize kucak açıyor muyuz? Türkiye ile beraber birkaç İslam ülkesi hariç, diğerlerinin kendisine bile faydası yok. Her konuda olduğu gibi, bu konularda da her türlü fedakarlığı yapan önder ve lider ülke Türkiye’dir. Yıllardır dinine, diline, ırkına bakmaksızın ülkemize gelen muhacirlere hep Ensar olmuştur. Üzülerek ifade etmeliyim ki, Anadolu medeniyetinden ve irfanından nasibini almamış kimi zavallıların ülkemizdeki misafirlere karşı rahatsız edici tutum ve davranışlarına zaman zaman tanık oluyoruz. Son olan Kayseri’deki olaylar ise, yetkililerin açıklamalarına göre tam bir provokatif hadisedir. Bunun adı Gazze’de ve Filistin’de soykırım yapanların; içimizdeki beyinsiz uzantıları ve provokatörler aracılığı ile ve çeşitli yerlerden, kabarık suç dosyaları olanları toplayarak ülkemizi karıştırmak, birbirine düşürmek ve zayıflatıp Kuzey Suriye’de Teröristin kurma hevesleridir. Bu ülke böyle hadiselere çok gördü ve bunlar avuçlarını yalarlar. Ama çok dikkatli olmalıyız. Çünkü olaylar bizim ülkemizde oluyor! İşte bunun adıdır FİTNE! Her taraftan saldırıyorlar, hiçbir şey bulamazlarsa futbol müsabakasında kol atan oyuncumuzun sevinç gösterisini sorun ediyorlar. Bunlar spor müsabakasında mağlup olmayı bile hazmedemiyorlar, evet bunlar (emperyal güçler)Türklerle yaşamaya alışacaklar yada katlanacaklar.

Kur’an-ı Kerimde “Fitne öldürmekten daha şiddetli bir suçtur” (Bakara,191); “Fitne öldürmekten daha büyük bir suçtur” (Bakara,217) şeklindeki ayetler fitnenin çıkaracağı tehlikenin büyüklüğü ifade buyurulmuştur.

Fitne kavramı ile ilgili bazı hadis-i şerifler de şöyle: Hz. Peygamber, “Birtakım fitnelerin yağmur selleri gibi evlerinizin arasında aktığını görüyorum” demiştir (Buhârî, “Fiten”, 4). Allah Resulünün bu uyarısı, İslam’ın ilk yıllarında ümmetinin birlik ve bütünlüğünü bozan her türlü komployu ve yıkıcı faaliyeti ifade eder. Bunun içerisine dinî ve siyasî çalkantılar, sosyal huzursuzlukları ve ekonomik sıkıntılar da girmektedir. Karışık ve fitne zamanında nasıl bir tutum almamız gerektiği de Hz. Peygamber (sav) tarafından şöyle buyuruluyor:

“Yakında fitneler meydana gelecektir. O zaman oturan ayakta durandan, ayaktaki yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlıdır” (Buhârî, “Fiten”, 9) meâlindeki hadisten, kişinin böyle olaylara ne ölçüde bulaşırsa o nispette sorumlu ve günahkâr olacağı vurgulanmaktadır.

Fitne ateşi çok tehlikelidir; çıkaranı da yakar. Bulaşıcıdır, korunmak çok zordur. Aşısı; akıldır, imandır ve güzel ahlaktır! Elhamdülillah bunlarda bu millette vardır.

Ali Rıza Tahiroğlu

DİB. Başkanlık Müftüsü

Share
615 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

4+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SARKOPENİ NEDİR?

    24 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Tıp dilinde sarkopeni olarak adlandırılan yaşlılarda kas erimesi, ilerleyen yaşa bağlı olarak kas kütlesi ve fonksiyonlarında meydana gelen istem dışı kayıptır. Sarkopeni aslında yaşla birlikte kas kütlesi ve iskelet gücünün kaybıdır Fiziksel olarak bağımsız bir hayat sürdürebilmek için sağlıklı bir kas dokusu ve kas fonksiyonlarına sahip olabilmemiz gerekir. Yaşlılarda sarkopeni (kas erimesi) çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olarak fiziksel yetersizlik, düşük yaşam kalitesi, travma ve ölüm gibi istenmeyen sonuçlarla bitebili...
  • Develi Çarşı Camiinin Mimarı Salim Alp

    24 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Salim ağabey ile sohbetimizde mimarlık mezuniyetimden yaklaşık 15 yıl sonra Çarşı Camii'nin yapılması bize nasip oldu, diye anlattı. Çarşı Camii Dernek Yönetim Kurulu'nun: Av: Esat Cebeci, İş adamı: Şadi Kolay, İş Adamı: Suat Köylüoğlu, Eczacı: Haluk Yalçın, Milletvekili : Salih Kapusuz'dan oluştuğunu dile getirdi. Vefat edenlere Allahtan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı bir ömür diledi. Bu proje Sayın Develi Müftümüz Mustafa Başaran'ın teşviki ile daha önce vakıfların kararı ile bir kısım yıkılmış olan eski Çarşı Camii'nin yerine yenisin...
  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -2

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Rabbimize karşı kulluğumuzda ne kadar hassas olsak da, insan olmanın gereği hata ve günahtan uzak kalamıyoruz. Ama hata edenlerin en hayırlısı hatasından pişman olup Rabbine dönmeyi bilendir. Allah da günahını fark edip pişmanlık duyan kulunun tövbe etmesine çok sevinir( Müslim, Tevbe, l). Rahmeti geniş Rabbimiz (Mü'min, 7; Mlüslim, Tcvbe, 14) gecenin son üçte birinde dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve "Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim! Benden isteyen yok mu, ona (dilediğini) vereyim! Benden mağfiret isteyen yok mu, onu b...
  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -1

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Ubudiyet; Zahirî ve bâtıni açıdan Allah’a tam kulluğu ifade eden tasavvuf terimidir. Dinimizde insanın Allah’a karşı hürmet, tevazu, sevgi ve itaatini göstermek, rızasını elde etmek niyetiyle ortaya koyduğu dinî içerikli davranışlar için ibadet, hayatını daima Allah’a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kulluk duyarlılığı için de ubudiyet kelimeleri kullanılmıştır. İbadette belirli fiilleri yerine getirme öne çıkarken ubudiyette bu fillerle kazanılan hal, ahlâkî ve manevi öz ağır basmaktadır. (TDV, İslam Ansiklopedisi, cil...