logo

ÇOCUK HAKLARI

Çekirdek aile ; anne, baba ve çocuklardan oluşur. Her biri ayrı ayrı çok önemlidir. Biri olmaz ise diğerleri de tam değil, eksik olur. Niyetimiz anne, baba ve çocukları birbirleriyle kıyaslamak değil, yarıştırmak hiç değildir. Herkese hak ettiği değeri tam vermektir. Bu cümleden olarak geçtiğimiz günler de, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü olarak idrak edildi. Dünya Çocuk Hakları Günü’nü ilan edenlerle, Filistin de 45 günde 5000 ‘i aşkın çocuğu katleden, katline göz yuman hatta teşvik edenler aynı güruhlardır! Bunlara göre, Müslüman ailelerinin çocukları ve hatta kendileri de birer sayıdan ibarettir. Öldürdükleri çocuk kadar sayıyı söyleyip geçerler. Hatta bir kurşunla, hamile bir kadını katletmeyi tişörtlerine resmedip teşvik ediyorlar. Anne rahmindeki çocuklara bile tahammülleri olmayan katiller, insanlıktan hiç nasip almamış ve hayvanlardan bile aşağı i.. sürülerinden bahsediyorum.

Bu katliamlar, batılılarca belki bir mesele olarak görülebilir ama üzerinde durmaya değmez bir mesele(!) Fakat İsrail adeta tek taraflı sürdürdüğü bu soykırımdan, kendi çocukları olumsuz etkilenmemesi için, güvenli bildikleri dünyanın değişik ülkelerine taşıdılar. Çünkü kendileri ve çocukları çok önemlidir. İşte bu hastalıklı bakış açısı, vicdanını kaybetmiş ve kararmış batının bütünü için geçerlidir.

Halbuki bütün çocukları, Cenâb-ı Hakk’ın bahşettiği en güzel nimetlerden, en değerli hediyelerden biri olarak görmeliyiz. Allah’ın bizlere kıymetli bir emaneti aynı zamanda imtihanımız olarak bilmeliyiz. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir. Büyük mükâfat Allah’ın katındadır.”( Enfâl 8/28) Evlerimizin en güzel süsü, ailemizin mutluluğu ve göz aydınlığımızdır. Milletlerin ve ailelerin umudu, geleceklerinin teminatıdır. Onları her türlü tehlikelerden, katliamlardan, ihmal ve istismardan korumak, dini, ahlaki, hukuki ve insani sorumluluğumuz olmalıdır.

Çocuklar, anne babalarını, yani büyüklerini takip ederler. Bu yüzden, çocuklarımızın fıtratlarını korumak için bize düşen sorumluluklarımız vardır. Milli ve manevi değerlerimizin ışığında yetişmeleri için hepimize düşen görevler vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde “Çocuğunun senin üzerinde hakkı var.”( Müslim, Sıyâm, 183) buyurmaktadır. Çocuklarımıza helal lokma yedirmek, iyi bir eğitim almalarını sağlamak öncelikli görevimizdir. Çocuklarımızı Allah’a iyi bir kul, vatanına, milletine ve insanlığa faydalı bir kişi olarak yetiştirmek önemli vazifelerimizdendir. Şahsiyet ve karakterlerini İslam ahlakıyla şekillendirmek, örf ve adetlerimizi öğrenmelerine rehberlik etmek onların üzerimizdeki hakkıdır. Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”( Tirmizî, Birr, 33)

Bu dünyada ne acıdır ki, yozlaşmanın, ahlakı ve hukuku kaybetmenin, vicdansızlığın bedelini en fazla güçsüzler ve çocuklar ödüyor. Bir yanda yaşanan savaşların ve trajedilerin, mülteci kamplarının ve yoksulluğun; diğer yanda ihmal, istismar ve insanlık dışı davranışların en büyük mağduru çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluyor.

Bir çocuğun hayatını karartmak, insanlığa ve vicdana karşı işlenebilecek en büyük suçtur. Hem Yüce Allah hem de insanlık önünde hesabı verilemeyecek ağır bir vebaldir.

Yazımızı Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitirelim: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”( Furkân, 25/74)

Ali Rıza Tahiroğlu

DİB. Başkanlık Müftüsü

Share
616 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

1+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DOMATESİN TARİHÇESİ

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Domates (Solanum lycopersicum), patlıcangiller familyasına ait, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen bir bitkidir. Botanik olarak meyve sınıfına girse de mutfakta sebze olarak kabul edilir. Domatesin ilk olarak ne zaman "bulunduğu" sorusu biraz karmaşık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü domatesin varlığı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve bu süreçte evrim geçirerek bugünkü haline gelmiştir. Bu nedenle, belirli bir "bulunma" tarihi vermek zor. Domatesin kökeni Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine, özellikle Peru ve Ek...
  • Saraydaki Kayserili

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    “O günlerde üstüne bir durgunluk çökmüştü. Düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada hiç unutamam 16 Kasım 1922 günü, sabah kahvesini götürdüğüm zaman tuhaf tuhaf yüzüme bakarak: - Şaşkın şaşkın ne duruyorsun karşımda? Git bana bir kahve daha yap, dedi . - Onu ilk defa bu kadar sinirli ve bitkin görüyordum. Geceyi uykusuz geçirdiği belliydi. Sesi bile sönükleşmişti. İkinci kahveyi götürdüm. Her zamanki gibi, bir kenarda durdum. Yaklaşmamı işaret etti. - Vaziyetin vehamet kesbettiğini biliyorsun burada , artık hayatımız tehlikede…Binaenaleyh , ben ...
  • ALLAH DOSTU OLABİLMEK

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Dost kelimesi güzel Türkçemizde; Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı anlamında isim olarak kullanılır. Arapçada ise dost ve yakın anlamında “veli” çoğulu “evliyâ” kelimesi kullanılır. Kur’anı Kerimde; “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.” Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.” (Yunus 62,63) buyrulur. “vallâhu veliyyul mu’minîn” “Allah mü’min’lerin dostudur”.(Al-i İmran, 68) “O’nun evliyâsı (dostları, yakınları-yardımcılar...
  • GÜLÜMSEMEK

    31 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Gülümseme, insan iletişiminin en evrensel ve en güçlü araçlarından birisidir. Dil, din, ırk farkı gözetmeksizin, tüm dünyada aynı anlamı taşır: Gülümsemek, neşe, mutluluk, dostluk, sempati demektir. Yüzümüzde beliren ufacık bir tebessüm, karşımızdaki insana sıcaklık ve güven duygusu verirken, iç dünyamızı da aydınlatır. Gülümsemenin sadece bireysel değil, toplumsal etkileri de büyüktür. Gülümsemenin sayısız faydası vardır. Öncelikle, ruh halimizi iyileştirir. Gülümserken beynimizde endorfin, serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonları salgıl...