logo

ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK HALİNDE UYULMASI GEREKEN USUL

İş sözleşmesi, bir tarafın bağımlı olarak iş görmeyi (işçi), diğer tarafın da ücret ödemeyi (işveren) üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.(İŞK. m. 8) Tanımdan da anlaşılacağı gibi iş sözleşmesi karşılıklı borç doğuran bir sözleşmedir. Sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca taraflarca düzenlenir. Fakat sözleşme serbestisi ilkesi bazı hallerde sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırma, İş Kanunundan, yönetmeliklerden, toplu iş sözleşmesinden, işyeri yönetmeliğinden, işyeri uygulamalarından kaynaklanmaktadır.
Çalışma koşullarından kasıt işçinin; ücreti ve ücret ekleri, işi nerde ve ne zaman ifa edeceği, izin hakları, evlenme, evlat edinme, doğum, ara dinlenme, öğrenim, sosyal yardımları gibi konulardır. İşverenin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu madde 22’de düzenlenen usul ve esaslara uyması gerekmektedir. Söz konusu maddede, ‘İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir’ denilmiştir. Görüldüğü gibi işveren eğer çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yapmak isterse bu değişikliği mutlaka işçiye yazılı olarak bildirmelidir. Aksi halde yapılan değişiklik işçiyi bağlamayacaktır, hatta işçi lehine iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih imkanı doğabilecektir.
İşveren yazılı bildirimin ardından işçiye 6 işgünü cevap süresi de vermelidir. İşçi 6 iş günü içinde söz konusu esaslı değişikliği kabul ya da reddedebilir. İşçinin kabul ya da red beyanı da işverenin değişiklik bildirimi gibi yazılı yapılmalıdır. Yazılı kabul ya da red beyanı zorunluluktur. Ayrıca işçi 6 iş günü içinde cevap vermezse işçinin bu sessizliği esaslı değişikliği kabul etmediği anlamına gelir ve değişiklik işçiyi bağlamaz. Örneğin, işçinin ücret eki niteliğindeki ikramiyelerinin sayısında azalmaya gidilmişse ve işverenin bu teklifi karşılığında işçi cevap vermemişse bu değişiklik işçi tarafından kabul edilmemiş demektir. İşçi kabul etmemesine rağmen ikramiye miktarında azalma olmuşsa işçi bu eksik kısmı işverenden talep edebilir. Başka bir örnek de işçinin ücretini esas alarak verelim. İşçinin ücretinin düşürülmesi talep edildiğinde işçi bu talebi yazılı olarak reddetmiş ya da hiç cevap vermemişse düşük ücret işçi tarafından kabul edilmemiş demektir. İşçi bu halde düşürülen ücret bordolarını imzalamış olsa bile durum değişmez, işçi eksik ücretini işverenden talep edebilir.
İşyeri değişikliğinde işçi yazılı olarak bu değişikliği kabul etmemiş olmasına rağmen yeni işyerinde çalışmaya başlamış olsa bile Yargıtay bu değişikliği işçinin kabul ettiği sonucuna varmamıştır. Yargıtay’ın ilgili kararı şöyle; ‘Somut uyuşmazlıkta davacı işçi davalı bankanın genel müdürlük işyerinde çalışırken önce Levent şubesinde görevlendirilmiş 3 ay kadar sonra bu defa Avcılar şubesinde çalışmak üzere görev değişikliği yapılmıştır. Dosya kapsamı ve özellikle her iki taraf tanık anlatımlarına göre genel müdürlük işyerinde işyerine gidiş gelişlerde servis imkanı olduğu halde, şube işyerlerinde servis sağlanmamış ve yol parası da ödenmemiştir. Böyle olunca çalışma koşullarının davacı aleyhine değiştirildiği anlaşılmakla, işçinin değişiklik sonrasında 8 ay kadar çalışmaya devam etmesinin değişikliği zımni olarak kabul ettiği anlamına gelmediği kabul edilmeli ve işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği sonucuna varılarak kıdem tazminatı hüküm altına alınmalıdır. Talebin yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.’ Görüldüğü gibi Yargıtay işyeri değişikliğinde 8 ay boyunca işçinin yeni işyerinde çalışmasını zımni kabul olarak kabul etmemiştir, 6 iş günü içinde yazılı kabulü zorunlu tutmuştur.
KAYNAKÇA
Akyiğit, Ercan, İş Hukuku, Seçkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2021.
Çelik, Nuri, İş Hukuku Dersleri, Beta Yayınları, Yenilenmiş 34. Bası.
Ekmekçi,Ömer/Yiğit, Esra, Bireysel İş Hukuku Dersleri, On İki Levha Yayınları 3. Baskı, İstanbul 2021.
Kenan Tunçomağ-Tankut Centel, İş Hukukunun Esasları, Beta, İstanbul, 6. Bası, Nisan 2013
Mollamahmutoğlu, Hamdi/Astarlı, Muhittin/Baysal, Ulaş, İş Hukuku Ders Kitabı ,Cilt 1, Güncellenmiş 5. Baskı, Ankara 2021.
Sümer,Haluk Hadi; İş Hukuku, Ankara 2016.
Süzek, Sarper, İşyerinin Devri Ve Hukuki Sonuçları , Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 15, Özel S., 2013

Share
3.149 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

4+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DOMATESİN TARİHÇESİ

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Domates (Solanum lycopersicum), patlıcangiller familyasına ait, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen bir bitkidir. Botanik olarak meyve sınıfına girse de mutfakta sebze olarak kabul edilir. Domatesin ilk olarak ne zaman "bulunduğu" sorusu biraz karmaşık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü domatesin varlığı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve bu süreçte evrim geçirerek bugünkü haline gelmiştir. Bu nedenle, belirli bir "bulunma" tarihi vermek zor. Domatesin kökeni Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine, özellikle Peru ve Ek...
  • Saraydaki Kayserili

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    “O günlerde üstüne bir durgunluk çökmüştü. Düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada hiç unutamam 16 Kasım 1922 günü, sabah kahvesini götürdüğüm zaman tuhaf tuhaf yüzüme bakarak: - Şaşkın şaşkın ne duruyorsun karşımda? Git bana bir kahve daha yap, dedi . - Onu ilk defa bu kadar sinirli ve bitkin görüyordum. Geceyi uykusuz geçirdiği belliydi. Sesi bile sönükleşmişti. İkinci kahveyi götürdüm. Her zamanki gibi, bir kenarda durdum. Yaklaşmamı işaret etti. - Vaziyetin vehamet kesbettiğini biliyorsun burada , artık hayatımız tehlikede…Binaenaleyh , ben ...
  • ALLAH DOSTU OLABİLMEK

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Dost kelimesi güzel Türkçemizde; Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı anlamında isim olarak kullanılır. Arapçada ise dost ve yakın anlamında “veli” çoğulu “evliyâ” kelimesi kullanılır. Kur’anı Kerimde; “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.” Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.” (Yunus 62,63) buyrulur. “vallâhu veliyyul mu’minîn” “Allah mü’min’lerin dostudur”.(Al-i İmran, 68) “O’nun evliyâsı (dostları, yakınları-yardımcılar...
  • GÜLÜMSEMEK

    31 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Gülümseme, insan iletişiminin en evrensel ve en güçlü araçlarından birisidir. Dil, din, ırk farkı gözetmeksizin, tüm dünyada aynı anlamı taşır: Gülümsemek, neşe, mutluluk, dostluk, sempati demektir. Yüzümüzde beliren ufacık bir tebessüm, karşımızdaki insana sıcaklık ve güven duygusu verirken, iç dünyamızı da aydınlatır. Gülümsemenin sadece bireysel değil, toplumsal etkileri de büyüktür. Gülümsemenin sayısız faydası vardır. Öncelikle, ruh halimizi iyileştirir. Gülümserken beynimizde endorfin, serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonları salgıl...