Son Dakika
1888 yılında Develi’de doğmuştur. Kara Mustafa ailesinden Emine Hanım ile evlenmiştir. Ailenin tek çocuğudur. 1910 yılında amcaoğlu Pancarın Bekir ile beraber Arjantin’e çalışmaya gitmiştir. Orada bir fabrikada çalışmıştır. Buraya gelen diğer Türklerle beraber bir cemaat oluşturmuşlar, hatta gazete bile çıkarmışlar. Bir Türk Konsolosluğunun açılmasına sebep olmuşlar. Böylece de iki ülke arasında diplomatik temas başlamıştır. Zengin olmak hayaliyle gidenlerden bir kısmı gerçekten Develi’ye geri dönmüştür. Bir kısmı burada evlenip kalmışlar. Bazılarından bir daha haber alınamamış.. Bazıları ise burada evlenip eşleriyle birlikte Develi’ye dönmüşler. Arjantin’e Develili gayri Müslümler iyi komşuluk yaptıkları sevdikleri kişilerle birlikte deniz yolu ile aylarca süren yolculuktan sonra ulaşmışlar. Gayeleri para kazanıp ülkelerine ve memleketlerine faydalı olmaktır. Kurtuluş savaşında Hilali Ahmer Cemiyeti’ne (Kızılay) maddi yardım göndermişler.
Buenos Aires’te Develililer bir cemiyet halinde toplanmış ve uzun müddet cemiyetin başkanlığını da yapan Mısırlızade Ömer Cemalettin Efendi 1955 yılında Develi’ye dönmüştür. 1967 yılında Ankara’da vefat etmiş, Develi’de toprağa verilmiştir. İbrahim Feyzi ve Mustafa Sakıp Öztürk adında iki evladı vardır.
İbrahim Feyzi Öztürk:
1908 yılında Develi’de doğdu. Babası Mısırlıoğlularından Ömer Bey, annesi Kara Mustafa oğullarından Emine Hanımdır. İlk ve ortaokulu Develi’de tamamladı. Sivas Öğretmen Okulu’nda başlayan öğrencilik hayatı bir yıl sonra Adana Öğretmen Okuluna nakledilerek mezun olup hayata atıldı. İlk görev yeri Diyarbakır’dır. Diyarbakır’da iki yıl hizmet gördükten sonra Develi Merkez İlkokulunda göreve başladı. Ortaokullarda öğretmen açığını gidermek üzere Milli Eğitim Bakanlığınca açılan altı aylık kursu birincilikle kazandı. Daha sonra Develi Ortaokulu’na Matematik Öğretmeni olarak atandı. 1937 yılında Karaman ilçesi Matematik öğretmenliğini yaptıktan sonra tekrar Develi’ye dönmüştür. Asıl görevlerinin yanında Ortaokul müdürlüğünü yürüttü. 1950 yılına kadar Develi Halkevi başkanlığını yaptı. Bu zaman içerisinde Develi gençliğine aktiviteler düzenleyerek halkevinin her kolunda başarılı hizmetler verdi. 1950 yılında CHP’den milletvekilliğine adaylığını koydu ise de kazanamamıştır.
Siyasi rakipleri İbrahim Bey’i Hopa ilçesi müdürlüğüne tayin ettirdiler. Hopa’da bir yıl kaldıktan sonra istifa ederek Develi’de serbest çalışmaya başladı. 1961 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş ve Tahkikat Şubesi’ne atandı ve oradan emekli olmuştur.
İbrahim Öztürk Bey, görev yaptığı yıllarda ilkeli ve disiplinli çalıştı. İlkelerinden asla fedakârlık yapmadı. Hiç bir hemşerisini gücendirmedi tersine herkese yardım etti. Pırıl pırıl bir zekâya ve ihatalı bir hafızaya sahipti. Matematik dersini derste öğretirdi. 1950 yılına kadar Develi’de yüzlerce talebe yetiştirdi. Yaz tatillerinde onlara ücretiz ders verdi. Kadı Ali Celalettin Efendinin torunudur. Binbaşı oğullarından Süreyya Özkan’ın kızı Nezihe ile evlenmiş, Fatma ve Baykan adında iki kızı Ali Orhan, Tuncer ve Ercan isimli üç erkek çocukları vardır. Çok kuvvetli bir zekâya sahipti. Ankara’da vefat etti. Ruhu şad olsun.
Mustafa Sakıp Öztürk:
Mısırlızade Ömer Beyin küçük oğludur. 1909 yılında Develi’de doğmuştur. Zincidere Köy Muallim mektebini bitirdi. Mezuniyetini takiben Bilecik vilayetinde ilk göreve başladı. Sonra Develi’ye bağlı Sindelhöyük Köyü’nde ve Yahyalı bağlı Dereköy’de daha sonra Develi İstiklal İlkokulunda 1962 yılına kadar öğretmenlik yaptı. Ankara’da Yavuz Selim İlkokulun da çalışarak 1969 yılında emekli oldu. Kadriye Dedemen Hanım ile evlenmiş, çocukları Ülkü, Özden, Üner, Olcay ve Erdal’dır. 1994 yılında Ankara’da vefat etmiştir. Mekânı Cennet olsun.
Kaynaklar: Mısırlıoğlu Ailesi’nin özel dosyasından kaynak kişiler: Dr. Tuncer Öztürk ve Olcay Öztürk ve diğer aile büyüklerinden alınmıştır.
Mısırlızade Ailesi’ne Bir Mektup
Muhterem Sakıp Öztürk, Merhum İbrahim Öztürk’ün eşi Nezihe Hanımefendi,
Kederli Evlatlarına,
Ailenizin büyüğü, eşsiz ve örnek insan İbrahim Öztürk’ün vefatını çok derin elem ve üzüntü ile öğrendim. Sağlık durumum nedeniyle aziz meslektaşım, vefakâr dostum Öztürk’ün cenazesine katılamadım.
Ünlü halk ozanımız Seyrani’nin ifadesiyle “secdesiz namazını” kılamadığım, onun hakkındaki duygu ve düşüncelerimi kabri başında dile getiremediğim için son derece üzgünüm.
Merhumun ölümü ile onun ilmine, irfanına, mesleki müktesebatına ilaveten, engin ruh asaleti ve yüksek ahlak salabadiyle mücehhez, mümtaz ve müstesna kişiliğinde Öztürk Ailesi en büyük rüknünü, Develi değerli bir evladını, Milli Eğitim camiası yetişkin bir mensubunu, bizler ise bir dostu vefakârımızı kaybetmenin elem ve ıstırabını gönüllerimizde hissedeceğiz.
Kederli Öztürk Ailesi’nin onulmaz acılarını yürekten paylaşır ve başsağlığı dilerim.
Aziz ruhu şad, kabri cennet ve makamı civarı Fahri Kâinat olsun.
Ankara, 1994
M. Taki Cebeci Emekli Öğretmen
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
24 Haziran 2022 Köşe Yazarları
24 Haziran 2022 Köşe Yazarları
17 Haziran 2022 Köşe Yazarları
17 Haziran 2022 Köşe Yazarları