Son Dakika
Kamuoyunu belli görüşleri paylaşmaya belli bir şekilde düşünmeye güç odakları her zaman yönlendirmiştir. Yönlendirmeyi yaparken de çeşitli araçlar kullanırlar. Bu araçlardan en iyi bilineni ve en etkili olanı da medyadır.
Türk halkı okuma ve araştırma alışkanlığı çok zayıf olan bir halktır. Hafızası da kuvvetli değildir.Tabir yerindeyse galeyana çabuk gelir.Önce yapar sonra düşünür.Bu özellikleri kendimize hakaret etme amacıyla yazmıyorum kendimce bir öz eleştiri bu sadece.Bizi çok iyi bilen bu güç odakları menfaatleri doğrultusunda yalan veya oyalama haberlerle amaçlarına genelde ulaşırlar. Gerçek gündemden başka noktalara doğru gözleri yöneltirler.Küçük şeyleri çok büyütürler ve bizi de büyük olduğuna inandırmaya çalışırlar.Zihinleri karıştırırlar ve halkın mantıklı düşünmesini değil de kendileri gibi düşünmesini sağlarlar.
Şimdi ‘bize ne avukat bey neden anlatıyorsun, bunları hepimiz biliyoruz ‘ diye söyleyeceksiniz.
Halkımız son 200 senedir bu tür politika, senaryo ve oyalamalarla uğraşıyor. Belli dış ve iç odakların gözü hep yurdumuzun üstünde. Osmanlının son zamanlarında Islahatçılar, Reformcular, İttihatçılar, Jön Türkler, Sabetaycılar, Beyaz Türkler şucular bucular marifetiyle Osmanlı Devletini yok etmeyi ve büyük toprakları kaybettirmeyi başardılar. Osmanlının yüzlerce sene uğraştığı ideal ve sistemi de birkaç yılda yok ettiler. Hiç girmememiz gereken bir cihan savaşına girdirdiler. Çanakkale ve Kurtuluş zaferleri olmasaydı Anadolu bizim elimizde dahi kalmayacaktı. Cumhuriyet kurulduktan sonra da faaliyetlerine davam eden bu gruplar cumhuriyetin daha ilk yıllarında dahi bir çok düzen çevirerek devletimizin güçlenmesini önlemeye çalıştılar. Özellikle 1960 yılı ve darbe sonrası sistemli hale getirdikleri kurumları vasıtasıyla çeşitli darbeler, suikastlar, öğrenci olayları, çatışmalar, baskınlar vb benzer amaçlarına hizmet ettirecek eylemler yaptılar.
1980 yılına kadar bu faaliyetler aralıksız sürdü hatta doruk yaptı.Neticede darbe ile beraber bir kısmı yurt dışına kaçtı, bir kısmı ise faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı.Tek parti rüzgarının estiği 1980’li yıllarda yeniden güçlenen bu gruplar kendi çıkarlarına ters olarak gördükleri kişilere karşı karalama politikalarına hatta suikastlara varan bir zincir oluşturdular.Yasadışı silahlı örgütler kurdular ve yahut kurulmasını sağladılar.Özellikle bu dönemde ekonomik olarak çok güçlendiler ve devletin üst düzey bürokrasisine hakim olmayı da başardılar.1990’lı yıllara gelindiğinde engel olarak gördükleri ve bir türlü öldüremedikleri Cumhurbaşkanı da artık yok olmuş yada yok edilmişti.Kendi çıkarlarına uygun kişiyi de bu göreve getirdikten sonra faaliyetlerine aralıksız devam ettiler.Ülke menfaatine olmayan ancak kendi menfaatlerine hizmet eden koalisyon hükümetleri döneminde daha da büyüdüler.İktidarsızlıktan kendi iktidarlarını güçlendirerek çıktılar.Artık teşkilatları o kadar büyümüştü ki birbirine taban tabana zıt kişilikler dahi hizmetkarları arasında yer alıyordu.
Yalan ve oyalama haberlerle gerçek gündemi her zaman saptırdılar. Kendi gündemleri ile halkın gündemleri birbiriyle hiçbir zaman örtüşmedi. Son dönemde de bu tutumu üzülerek görüyoruz. Milletin gündemi işsizlik, ekonomik kriz olduğu halde bununla ilgili tek bir haber göremiyoruz.Tüm kesimlerin kriz yüzünden kan ağladığı, bu yüzden toplumsal cinnet geçirildiği görmezden geliniyor.
BENZER HABERLER