SİYASETİN ETİKLERİ

Siyaset; fikirlerin iktidar olma yarışıdır.Bu yarış yapılırken siyasetin etikleri gözden kaçırılmamalıdır.Sözler davranışlar ve seçim kampanyası bu kurallar dahilinde yürütülmelidir.Yoksa siyaset çirkinleşir bel altı muhabbetinden başka bir şeye benzemez.Halkın ise bu durum nefretini toplar ve siyasete olan güveni sarsar.
Siyasetin bazı yer ve kurumlarda yapılması beklenmeyen olumsuz tepkiler doğurur.Siyaset asla bu kurumlara sokulmamalıdır. Sokulursa sonuç anarşiye kadar uzanır.Kanunlarımız da bu tür faaliyetleri yasaklar.En genel mana da bu kurumlar; kışla, okul ve ibadethanelerdir.
Kışlaya siyaset sokarsanız, en güçlü olması ve siyasetin dışında kalması gereken güvenlik güçlerini iş yapamaz hale sokarsanız.İç çekişmelerden dış saldırılara karşı koyamaz bir hale getirirsiniz.Bu kimsenin istemeyeceği bir sonuçtur.
Okula siyaseti sokarsanız genç beyinleri bilim yerine başka şeylerin peşinde koşarken bulursunuz.Geleceğimizi cidden ipotek altına alırsınız.Gençlerin kargaşaya sürüklenmesi her zaman kolaydır.Bizim ülkemiz bu durumu yakından yaşamıştır hala da yaşatılmaya çalışılmaktadır.Belki elli yılımızı böylece harcadılar. Anarşiyi hortlattılar ve gençlerimizi birbirine kırdırdılar.Olan anadolunun hayallerine ve geleceğine oldu.
İbadethanelere siyaseti sokarsanız ve insanların dini duygularını sömürmeye çalışırsanız bunun karşılığını tokat gibi görürsünüz.Halkı kutuplaştırırsınız ve şiddeti hortlatırsınız.Bu akıl sahibi kişinin asla istemeyeceği bir durumdur.Din hiçbir görüşün tekelinde değildir.Onun oyuncağı olamayacak kadar da mukaddestir.
Yukarıda ki yerlerin ortak özelliği kişilerin toplu bir şekilde bir arada bulunduğu yerler olmalarıdır.Her türlü galeyanın oluşabileceği yerlerdir.Tabiri amiyane ile gaza gelinecek yerlerdir. İnsanlar bir kıvılcıma bakarlar.
Ülkemizin mevcut durumunu ele alırsak; insanlar ekonomik krizle ciddi mana da uğraşmaktadırlar.Esnafımız siftah edemeyecek duruma gelmiştir.İşçilerimiz ya tamamen ya da ücretsiz izinlere çıkarılmaktadır.İnsanlarımız uzun vadeli borçlara sokulmuş ve ailesini geçindirecek imkanlardan mahrum bırakılmıştır.Kredi kartları arasında boğulmuş icralık hale gelmiştir.Küçük meblağlar için insanlar katledilir hale gelmiş, toplumda nereye gidiyoruz endişesi had safhaya gelmiştir.Boşanmalar artmıştır.Vahşice işlenen cinnet cinayetleri artık sıradan hale gelmiştir.Zengin aşırı zengin fakir aşırı fakir hale gelmiştir.Bu manzara hiç iç açıcı değildir.
Mevcut siyasi partiler bu duruma bir dur diyecekleri yerde, projelerini ortaya koyup halktan oy isteyecekleri yerde birbirine karşı aynı bir horoz dövüşü gibi düşmüşlerdir.Aklıma şu örnek geliyor.İstanbul’da çok karşılaşmışınızdır.Birileri bir gösteri yapar (ya yılan koyarlar yada ayı seyrettirirler) halk ona dikkat kesilmişken birileri de arkadan cebinizi boşaltırlar.Zannederiz ki gösteri izliyoruz.Gerçek eve gidince anlaşılır ama iş işten geçer.Ben artık haberleri bile dinlemiyorum çünkü söylenenler hep aynı.O onu şuraya davet ediyor diğeri diğerini başka bir yere.Soyulan yine millet oluyor.
Develimize gelince geçen hafta Cuma günü beni çok inciten bir olaya şahit oldum.İlgili partinin veya adayın bundan haberi olmadığını bilsem de bunu söylemek zorundayım.Cuma namazı çıkışında bir siyasi partinin adayının broşürü dağıtıldı.Hem de cami kapısında.Ne var bunda diyebilirsiniz.Ama bu çok tehlikeli bir harekettir.İnsanların diken üstünde olduğu bir dönemde bu tür hareketler insanların kısa zaman da birbirine düşmesine ve üzücü büyük olaylar çıkmasına sebep olabilir.Karşı görüşten bir kişi yüksek sesle bir hakarette bulunsa ve buna diğer görüşten biri cevap verse bu tartışma yüzleri içine alabilecek kadar büyüyebilir.İstenmeyen yaralanmalar hatta ölümler meydana gelebilir.Bu ise kimsenin asla istemeyeceği bir sonuçtur.Böyle bir sonuç olmuş mudur olmamıştır ama olmayacağı anlamına gelmiyor.
Tabii ki adaylarımız projelerini anlatacak broşürlerini dağıtacak kendini tanıtacak.Ama lütfen bunu bu gibi yerler de yapmayınız.Hane hane iş yeri iş yeri geziniz.Yolda gördüğünüze dağıtınız.Ama camiye, kışlaya ve okula bunu sokmayınız.Buralarda siyaset yapmayınız, yapana müsaade etmeyiniz.