Son Dakika
“Âsım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Savaşı sonrası yazmış olduğu bu şiiri birçoğumuz tarafından ezbere bilinir. Şair yukarıda belirttiğim mısralarda bir nesilden bahseder. Milli mücadeleyi kazanmamıza neden olan o güzel hasletleri içinde barındıran bu nesle de ‘Asım’ın Nesli’ adını vermiştir.Tevfik Fikret’in Haluk isimli çocuğunda bütünleştirdiği nesil projesine bir nevi cevaptır Asım.Haluk batı eğitimi görmüş bir kişidir.Yurt dışına gitmiş dinini ve uyruğunu değiştirmiş ve bir daha da ülkesine geri dönmemiştir.
Asım, bir semboldür. Müslüman Türk gençliğini temsil eder. İnancı tamdır. Ülkesini işgal etmek isteyenlere karşı aklıyla, gücüyle mücadele eder. Kazanır. Bunun en canlı örneği Çanakkale Savaşı’dır. Çanakkale’de yedi düvele karşı mücadele vermiştir, yılmamıştır ve başarmıştır.Âsım, bir bakıma Mehmet Âkif’in kendisidir. Vefakârdır. Sözüne sadıktır. Baytar mektebinde okurken sınıf arkadaşları ile sözleşirler. Kim önce vefat ederse geride kalan çocuklarına diğerleri bakacaktır. Sözleşmelerinden yirmi yıl sonra arkadaşı vefat eder geriye iki çocuğu ile hanımı kalır. Âkif’in son derece maddi sıkıntıda olduğu bir dönemde meydana gelen bu olay karşısında verdiği sözü tutar ve arkadaşının ailesine sahip çıkar.
Safahat’ın 6. kitabı Âsım, ideallerin zirvelerini yakalamak isteyen gençlerin ana hatları çok iyi belirlenmiş yol haritası gibidir. Âsım’ın neslini yetiştirecek geleceğin anne, baba ve kurumları bu haritayı kullandıkları sürece zirveye tırmanacaklardır. Asım Necip Fasıl Kısakürek’in de hep hedefi olmuştur.Batılılaşalım derken özünü kaybedenlere verilmiş bir yanıttır.Batı ancak ilim ve fende örnek alınmalıdır.Bunun dışında özümüzde var olan değerler bir bütün halinde muhafaza edilmelidir. Dünyanın Türk Milletine büyük millet, devletine ise büyük devlet demesinin özünde bu değerler saklıdır.Yıllarca İslamın bayraktarlığını yapmış bir millet bu değerler sayesinde ayakta kalmış asimile olmamıştır.Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının mandaya, sömürgeye karşı yüksek sesle dile getirdikleri o çığlığın özünde de bu vardır.19. yüzyıldan beri içimizde ve dışımızda bulunan vatan hainlerinin Türk Milletini, Devletini bitirme planları hep bu nesil üzerinde oynanmıştır halen de oynanmaktadır.Aile yapımızdan başlayarak milli birlik ve bütünlüğümüz üzerinde oynanan bu kirli oyunların da temel gayesi hep bu olmuştur.
Bize düşen vazife milli ve manevi değerlerine bağlı Müslüman Türk Milletini ve onun geleceği olan gençliğini korumaktır.Bu vazifenin başlıca hedefi de eğitim olmalıdır.Milli manevi değerlerini bilen ve bu değerlere sahip çıkan Mehmet Akif’in dile getirdiği o yüce nesli ‘Asım’ın Nesli’ni’ yetiştirebilmektir.
BENZER HABERLER