Arkadaşım Merhum Mustafa Sirgüveç (Gıdırık)

Orhan CEBECİ

05.12 1959 Tarihinde Aşağı Everekte Kuyumcular Sokağında doğdu. Babasının adı Durmuş, annesinin adı Zeliha’dır. Babasının I. Melekgirmez Sokağı’nda terzi dükkânı vardı. Aile çevrede “Gıdırık” lakabıyla tanınırdı. Mustafa, Recep, Bünyamin adında üç çocukları oldu.

Mustafa, 1981 yılında astsubay amcası İsmet Bey’in kızı Nermin Hanım ile evlendi. Üç çocukları oldu. Ali Onur (1982), Ahmet (1984), Şerife(1989). Kızı Şerife engelli olduğu için hayata tutunamadı, 2012 yılında vefat etti. Onu hiç unutmadı. Beş torunu oldu. Büyük torunu ilk göz ağrısı Mustafa’yı yanına almadan bir yere gitmezdi. Dayısı Av. Ahmet Özçay Ağabey, Suat Köylüoğlu Ağabeyin çok yakın aile dostuydu. Ataşehir’de aynı apartmanda oturuyorlardı.

GİYİMKENT Başkanı Muzaffer Cevizli yakın arkadaşıydı. Develi’den şoför camiası ve Muzaffer Hepgül (Çökelik), Salih Usta’nın oğlu Ali gibi birçok dostları vardı.
Hollanda’ya işçi olarak gitti. Dönüşte döşemecilikten, Alanya’da çanta dükkânına, daha sonra kamyonculuğa, madencilikten, tekstil ticaretine kadar birçok işle iştigal etti. Laleli’de hazır tekstil konfeksiyon mağazasında bavul ticareti ile ülkesine döviz kazandırdı. Balkan ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine, Rusya, Ukrayna gibi ülkelere ticari seyahatler yaptı.
Her gittiği yerde dostluklar ve arkadaşlıklar kurdu. Hollanda’dan hemşehrisi, arkadaşı Yusuf Turan Bey cenazesindeydi.
Zeytinburnu’nda “Grismopolo Sır Tekstil” firmasında evlatlarıyla yurt dışına konfeksiyon pazarlaması yapmaya devam etti.
Son yıllarda evlatları imalat ve satışa devam ediyordu. Arada bir Zeytinburnu’na uğrardı.
Sempatik güler yüzlü ve katıldığı meclislere neşe katan bir yapısı vardı. Yemeyi ve yedirmeyi çok severdi.
Otomobilinin bagajı her zaman dolu olur, pantolon gömlek ve elbise hiç eksik olmazdı. İhtiyaç sahiplerini kollar, hep yardım ederdi. İstanbul’da ve Develi’de birçok hemşehrisine yardım ettiğine tanık oldum. Bundan da büyük zevk alırdı. Develi’den üzüm, domates, yumurta aklınıza ne gelirse otobüsle gelir ve onları hep dağıtırdı. Esenler Develi Seyrani ve Öz Develi otobüsleri onun uğrak yeriydi. Develi’ye koli kitap vs göndermek için birlikte birkaç kez ben de onunla beraber gittim. Haftada birkaç kez telefonla arar, aramazsa ben onu arardım, konuşurduk. Sık sık derneğe uğrar, eli hiç boş gelmezdi. İstanbul’da Develili üst düzey bir yönetici (Ceo) ile beni tanıştıracaktı. Birlikte ziyaretine gidip derneğimizi tanıtacaktık ama nasip olmadı.

Şeker hastalığı ile uzun yıllar mücadele etti. Birkaç kez kalp krizi geçirdi. Mustafa’nın ve eşi Nermin Hanım’ın halasının oğulları İsmail ŞağbanKalem ve kardeşi Kadir ŞağbanKalem’i çok severdi. Kadir Bey’in ameliyatlarında ve rahatsızlığında onu yalnız bırakmadı.
Telefonla görüştüğümüzde İsmail ve Kadir Bey ile birlikte olduğunu söylerdi. Amansız hastalığına çok üzüldü. Vefat edince beni aradığında sesi titriyordu. Hastanede, gasilhanede onun hep yanındaydı. Gece geç saatlere kadar evlerinde taziyeye gelenlere refakat etti. Kadir Bey’den bir gün sonra vefat etti.
O gece 03.30′ a kadar uyku tutmadı. Eşiyle birlikte oturdu. Sabaha karşı saat 06.00 civarında kalp krizi geçirdi. Daha öncede birkaç kez kalp krizi geçirdiği için son kalp krizine kalbi dayanamadı.
Bu güzel insan ailesini ve sevenlerini yalnız bırakarak ahirete göçtü. Onun bendeki yerini asla unutamam. Derneğimize de maddi ve manevi katkıları oldu. Adam gibi bir adamdı.

Her zaman yanımızdaydı. Ruhun şad, mekânın cennet olsun Mustafa kardeşim seni unutmayacağız.