logo

ARA DİNLENME SÜRELERİ GÜNLÜK ÇALIŞMA SÜRESİNDEN SAYILIR MI?

Dinlenme hakkı, işçilere ve tüm çalışanlara tanınmış bir haktır. Dinlenme hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış sosyal bir haktır. 1982 Anayasası’nın 50/2 maddesinde, ‘Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.’ ve 50/3 maddesinde de ‘Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.’ denilmiştir.
İşçilerin tüm günü çalışmayla geçmez. İşçiler hiç dinlenmeden aralıksız çalıştırılamaz. İşçilerin gün içerisinde nefes almaya, dinlenmeye ihtiyaçları vardır ki bu iş sağlığı ve güvenliği açısından da gereklidir. Dinlenme denilince akla ilk olarak yıllık izin, doğum izni, işveren tarafından verilen mazeretli ya da mazeretsiz izinler gelebilir. Ancak bu tür izinler genel anlamda dinlenme hakkı kapsamında ele alınmazlar. Dinlenme hakkı kapsamında işçilerin yemek, içmek, tuvalet vs. günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için günlük çalışma süreleri içerisinde çalışmaya ara vermeleri gerekmektedir; buna iş mevzuatında ‘ara dinlenmesi’ denilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu ara dinlenme sürelerini günlük çalışma sürelerinin uzunluğuna göre belirlemiştir. Şöyle ki; ‘Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
b) Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
c) Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat, Ara dinlenmesi verilir.’(İşK. m. 68/1)
Görüldüğü gibi günlük 4 saat ve daha az süre ile çalışanların 15 dakikalık ara dinlenmesi, 4 saatten fazla 7,5 saatten az çalışanların günlük 30 dakika ara dinlenmesi, 7,5 saatten fazla çalışanların da 60 dakikalık bir ara dinlenmesi vardır. Ancak kanunda sayılan bu süreler asgari sürelerdir, süreler sözleşmeyle ya da tarafları arasında anlaşmayla arttırılabilir. Ara dinlenme süreleri bölünemez, kesintisiz olarak verilmelidir. Ayrıca iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önüne alınmak suretiyle bu sürelerin aralı kullanımı sözleşmelerle kararlaştırılabilir.(İşK. m. 68/3) Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı ya da farklı saatlerde kullandırılabilir.
İşverenlerin ara dinlenme süreleri içerisinde ücret ödeme yükümlülüğü yoktur, zira ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.

(İşK. m. 68/5) İşçi ara dinlenme süresi içinde çalışmaya zorlanamaz. Fakat işçi ara dinlenme süresi içerisinde çalıştırılıyorsa ve bu çalışma fazla çalışma ya da fazla sürelerle çalışma kapsamına giriyorsa, işçi çalıştığı süre için zamlı ücrete hak kazanacaktır. İşveren, işçiyi ara dinlenme süresinde çalıştırdığı için kısacası işçinin anayasal hakkı olan dinlenme hakkını elinden aldığı için idari para cezasına mahkum olacaktır. (İşK. m. 104)
İşçilerin ara dinlenme sürelerini hür iradeleri ile serbestçe kullanabilirler. İşçi bu süre içerisinde isterse işyerinde kalıp dinlenebilir, isterse de işyeri dışında da bu süreyi geçirebilir. Kanunda düzenlenen ara dinlenmesi dışında işçilere, sigara molası, çay molası, kahve molası gibi isimler altında verilen dinlenme süreleri ise çalışma süresinden sayılmalıdır.
İşe ara dinlenme süresi kadar geç başlama ya da işi ara dinlenme süresi kadar erken bırakma gibi ara dinlenme süresi verilemez. Ara dinlenme süresinin kullanımı kanundaki amaca uygun olarak gerçekleştirilmelidir.
KAYNAKÇA
Akyiğit, Ercan, İş Hukuku, Seçkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2021.
Ekmekçi,Ömer/Yiğit, Esra, Bireysel İş Hukuku Dersleri, On İki Levha Yayınları 3. Baskı, İstanbul 2021.
Kenan Tunçomağ-Tankut Centel, İş Hukukunun Esasları, Beta, İstanbul, 6. Bası, Nisan 2013
Mollamahmutoğlu, Hamdi/Astarlı, Muhittin/Baysal, Ulaş, İş Hukuku Ders Kitabı ,Cilt 1, Güncellenmiş 5. Baskı, Ankara 2021.
Sümer,Haluk Hadi; İş Hukuku, Ankara 2016.

 

Share
3.015 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

2+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • RAKAM VE SAYI

    13 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Günlük hayatta "rakam" ve "sayı" birbirine yakın birer kavram olduğu için bazen birlikte söylemek durumunda kalabiliriz. Ancak matematiksel olarak bu iki kavram arasında önemli bir fark vardır. Bu farkı anlamak, matematiksel düşünce yapısının temelini oluşturmaktadır. Rakam, kelimesi Arapça kökenlidir ve sayıları yazılı olarak ifade etmek için kullandığımız sembollere denilmektedir. Modern ondalık sayı sisteminde kullandığımız rakamlar şunlardır: 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9'dur. Yani, toplamda 10 adet rakam vardır. Rakamlar, sayıları oluşturmak için k...
  • Dünya Kayserililer Günü İstanbul’da Kutlandı

    13 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    İstanbul'da yaşayan Kadim şehir Kayserililer Senenin 38. gününe denk gelen 7 Şubat “Dünya Kayserililer Günü” 7. etkinliği düzenledi. Kayseri Kültür ve Tanıtım Platformu tarafından organize edilen 2019 yılında başlatılan bu yıl ise yedincisi düzenlenen etkinlikte 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depremlerin 2.yılında hayatını kaybeden canlar unutulmadı. Kur'an-ı Kerim okundu dualar edildi. Tomarzalılar Vakfı Hekimoğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programın sunumunu Platform başkanı Ahmet Keklik üstlendi. Etkinliğe ev sahipliği yapan Tomarzalı...
  • DOMATESİN TARİHÇESİ

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    Domates (Solanum lycopersicum), patlıcangiller familyasına ait, dünya genelinde yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen bir bitkidir. Botanik olarak meyve sınıfına girse de mutfakta sebze olarak kabul edilir. Domatesin ilk olarak ne zaman "bulunduğu" sorusu biraz karmaşık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü domatesin varlığı binlerce yıl öncesine dayanmakta ve bu süreçte evrim geçirerek bugünkü haline gelmiştir. Bu nedenle, belirli bir "bulunma" tarihi vermek zor. Domatesin kökeni Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine, özellikle Peru ve Ek...
  • Saraydaki Kayserili

    07 Şubat 2025 Köşe Yazarları

    “O günlerde üstüne bir durgunluk çökmüştü. Düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada hiç unutamam 16 Kasım 1922 günü, sabah kahvesini götürdüğüm zaman tuhaf tuhaf yüzüme bakarak: - Şaşkın şaşkın ne duruyorsun karşımda? Git bana bir kahve daha yap, dedi . - Onu ilk defa bu kadar sinirli ve bitkin görüyordum. Geceyi uykusuz geçirdiği belliydi. Sesi bile sönükleşmişti. İkinci kahveyi götürdüm. Her zamanki gibi, bir kenarda durdum. Yaklaşmamı işaret etti. - Vaziyetin vehamet kesbettiğini biliyorsun burada , artık hayatımız tehlikede…Binaenaleyh , ben ...