Son Dakika
Yüzbaşı Mahmut Adil Bey, dokuz yaşlarında babası tüccar Hacı İslam Bey tarafından Kafkasya’dan Şam’daki amcasının yanına gönderildi. Ailesi Anadolu’ya göçünce önce Toroslardaki İnderesi’ne geldiler. Buradan Kuleli Askeri Mektebi’ne gönderildi. 1900’larda Kuleli’den mezun oldu. Osmanlı yüzbaşısı Adil Bey, 1912 sonbaharında Balkan Savaşı’nda bir top mermisi ağır yaranarak Selimiye’deki askeri hastanede tedavi gördü. Bu sırada henüz otuz yaşlarındaydı. Haziran 1913’de Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından, Meserret kıraathanesinde oturduğu bir sırada tutuklandı. Bekirağa Bölüğü’nde tutuklu kalarak, işkence gördü. Memleketlisi ve harbiyeden arkadaşı Miralay Fuad Bey’le birlikte Divanı Harbte yargılandı. Fuad Bey asıldı, Adil Bey ise kurtuldu.
Miralay Fuad Bey’in asıldığında geride karısı ve üç çocuğu kaldı. Oğlu Reşat henüz sekiz aylıktı. Adil Bey, “Bir gün bir kızım olursa Reşat’a vereceğim diye kaydetmişti.
Mahmut Adil Bey, suikast davasından beraat ettikten sonra Basra’ya gönderildi. Burada İngilizlere esir düştü. Altı yıla yakın Birmanya’a esir kampında çalıştı. Avrupa ile tanıştı. 1920’de esaretten döndükten sonra İstanbul işgal atındaydı. Kardeşten de yakın olduğu Miralay Fuat Bey’e verilmiş bir sözü vardı. İstanbul’da Yeldeğirmeni’nde bir Çerkez ailenin yardımıyla yaşayan dul eşini ve yetimlerini buldu. Onlara kol kanat germek için Anadolu’ya geçmekten vazgeçti.İstanbul’da kalarak İtfaiye Bölüğü kumandanrlığına getirildi.
Kurtuluş Savaşı’na katılmamış olmasının ezikliğini hep yaşadı.. Gerçek bir Cumhuriyetçiydi. Cumhuriiyet’in ilanından sonra Kurtuluş Savaşına katılmayan subayların rütbeleri dondurulmuştu. Ön yüzbaşı rütbesinde kalan Mahmut Adil Bey, askerlikten ayrılmadı. Kızkardesi Nazife (Nezo) Toroslardaki İnderesi’nde yaşarken hayvan alım satım işleriyle uğraşan Zileli (Develi) zengin bir celep güzel Çerkez kızına gönül vermiş. Nazife Zile’ye gelin gitmişti. Adil Bey de Develi’yi isteyerek Askerlik şubesine atandı. Bu sıralarda yaşı 40’ı geçmişti.
1925 yılında, İnderesi’nde teyzesinin yanında yaşayan aslen Kayseri Pınarbaşı ilçesi Aygörmez köyünden Nimet Hanım’la evlendi. 1926 yılında kızı Servet Everek’te dünyaya geldi.
Adil Bey’in aile adının Vedıh’ken, soyadı kanununun çıkmasından sonra Vedıh’ın Türkçesi olan Odak soyadını aldı.Adil Bey görevde bulunduğu yerlerder esmi törenlerin, bayramların baş konuşmacısıydı. Asker yönüyle birlikte sosyal yönü de gelişmiş, çevresiyle iyi ilişkiler kuran biriydi. Kızı Servet’te babasından geri kalmıyordu.Cumhuriyet, Çocuk ve Zafer Bayramlarında şiir okuyan, bayrak taşıyan hep oydu.
1934 yılında Atatürk’ün Kayseri İncesu ilçesinden trenle geçerken, küçük Servet istasyonda basanının yazdığı şiiri okumuş Riyaset-i Cumhur Umumi Katibi Ruşen Eşref’ten yazılı bir teşekkür belgesi de almıştı. Şiir şöyleydi.
“ Hoşgeldiniz Gazi Paşa
Sevginizle binler yaşa
Siz gidiniz güle güle
Biz oluruz vatana köle
Gazi’dir Türk’ün gözbebeği
Vardır Hak’dan bir dileği
O da şudur:
Gazi Paşa binler yaşa”
Servet Odak, Ortaokulu Develi’de okudu. 1943 ‘de Kayseri Kız Enstitüsü biçki dikiş bölümünden mezun oldu. Servet’in artık evlenme yaşı gelmişti. Adil Odak 30 yıl önce verdiği sözü hayata geçirmek istiyordu. Üsteğmen olan Reşat Kutat’a mektuplar yazarak “Görücüler kapıya dayandı, ne diyeceğimizi bilemiyoruz, çabuk kararını ver oğlum” diyerek genç teğmeni sıkıştırıyordu. Mektuplar sonuç veriyor ve Reşat’la Servet 1945 yılında evleniyorlardı. Torun Pınar 1946’da dünyaya geliyordu. Bu aile ilgili bazı fotografları ,Develi Fotografları I adlı eserimde yayınlamıştım.
Adil Odak, 1946 yılında , eşi Nimet Hanım’da 1986 yılında öldüler.
Bu sunduğum, Develilerin Zilelilerin çok sevip saydığı Adil Bey ve ailesinin kısa bir yaşam öyküsüdür.Bu öykü Kafkasya’dan Kuban Nehri Boylarından Nalçik’ten kopup gelen, Toroslara iskan edilen, oradan Develi Zile’ye uzanan bir ailenin yaşam öyküsü. Bu öykü Çarlık Rusya’sından göçe zorlanan Çerkezlerin Kabartay kolundan Vedıh’ların (Odak) çileli ve o kadar da onurlu bir yaşam öyküsü.
Nimet Hanım, yörede şapka giyen ilk hanımlardın biriydi. Hep zarif, şık ve kibardı. Onlar hep saygıyla anılacaktır.(Cumhuriyet’in Aile Albümü.İstanbul, 1998, Tarih Vakfı)
Etiketler: Abdullah Gül » Ahmet Gürlek » Aslı Çimen » Avukatlar » Başbakanlık » Basın tarihi » Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü » Burhan Kuzu » Cihan Çimen » Cihan Haber ajansı » Develi Belediyesi » Develi Kaymakamlığı » Develi Köyleri » Develi Milli Eğitim Müdürlüğü » Develi'de Çocuyk Oyunları » Develide basın » Develili Hayırseverler » Develinin gazetesi Çağdaş Develi Gazetesi » Düğün Davetiyesi Sebat Ofset Matbaacılık » Hakan Demir » İnternet Gazeteciliğinde bir numara Çağdaş Develi Gazetesi » İzmir Milli Kütüphanesi » Kahramanmaraş İlahiyat Fakültesi » Kayseri Şeker Fabrikası » Kayseri Valiliği » Kayseri valisi » Kemal Atik » Mahir Çimen » Matbaacılık Hizmetleri » Mehmet Mankal » Mehmet Örük » Recep Tayyip Erdoğan » Sarı basın kartı Cihan Çimen » Sayfa editörleri » Serhat Dershaneleri develi şubi CİHAN ÇİMEN SARI BASIN KARTI SAHİBİ ÇAĞDAŞ DEVEL » TEAŞ » Yeni Kaymakam görevinde » Yeni Müdr Göreve başladı » Yerel Gazeteler » Yrd. Doç. Dr.Kadir Özdamarlar
BENZER HABERLER