SAĞLIK OLSUN

Toplumu oluşturan bireylere hizmeti götüren en önemli ana kurumlar bence Adalet, Milli Savunma, Milli Eğitim, Kültür ve Sağlıktır. Diğer hizmetler ise bu ana kurumlara destek olan hizmetlerdir. Bu ana hizmet gurupları insana yapılan yatırımlardır. İnsana yapılan yatırımların iyi ve kaliteli olması da o toplumun gelişmişliği ile değerlendirilebilir.Bu ana hizmet guruplarından birisi de sağlıktır. Sağlıklı toplumlar güçlü olurlar, huzurlu olurlar.Ancak, son günlerde sağlık politikasında yapılan düzenlemeler, tüm vatandaşları derinden ilgilendirmektedir.

Yeni düzenlemenin sonuçlarını hissetmeye başladığımız sağlık hizmetlerinde doktor, hastane ve hasta üçlemesinde nelerin değiştiğini ve değişmeye başlıyacağını biliyor musunuz? Ben sözü fazla uzatmadan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesii Öğretim Üyesi Prof.Dr, Emre Kumral’ın , gazeteci Fevzi Hepşenkal’a gönderdiği (Milliyet Ege, 22.12.2011) sorulara bırakarak sizleri bilgilendirmek istiyorum.

Noktasına virgülüne dokunmadan işte o sorular:

Sağlımızla ilgili hayati kararların “Türkiye Büyük Millet Meclisi” devre dışı bırakılarak, kamuyu ve ilgili kuruluşları görüşleri alınmadan, yangından mal kaçırırcasına gece yarısı KHK’leriyle alındığının farkında mısınız?
Sağlık Bakanlığı’nın artık sağlık hizmeti sunmayacağını, sağlığa yalnızca yöneteceğini biliyor musunuz?
Kanun hükmünde kararnameyle, doktorluk mesleğinin, kamu ve kişi yararına yapılmasının yasaklanmış olduğunu biliyor musunuz?
Koruyucu hekimlik ile ilgili düzenleme ve hizmetlerin göz ardı edildiğinin farkında mısınız?
Doktorunuzun, 5 dakikada bir hasta bakma dayatmasıyla, kalitesiz sağlık hizmeti vermeye zorlandığının farkında mısınız?
Sağlık çalışanlarının emeğinin ucuza getirilmek istendiğinin diğer yandan sağlıkta tekelleşmeye çanak tutulduğunun farkında mısınız?

Sağlıkta açılması planlanan serbest bölgelerle, sağlığınızın özel ve yabancı sermaye guruplarına pazarlandığının farkında mısınız?
Tıp fakültelerindeki bazı öğretim üyelerine çalıştıkları hastanelerde “hasta bakma yasağı” getirildiğini biliyor musunuz?
Tıp fakültelerinde bazı öğretim üyelerine çalıştıkları hastanelerde”ameliyat yapma yasağı” getirildiğini biliyor musunuz?
Muayene olunduğugunuzda muayene için (8-15 TL), reçete yazıldığında reçete için (en az 3 TL reçete parası) ve eczaneye gittiğinizde ilaçlar için (ilaç bedelinin yüzde 20’si) emekli maaşınızdan para kesildiğinin farkında mısınız?
Özel hastanelerde muayene olmak istendiğinde 15 TL. muayene katkı payı dışında hastane masraflarının en az yüzde 30’unun sizin cebinizden çıktığının farkında mısınız?
Muayene randevusu almak istediğinizde 4 TL. randevu parası v ermek zorunda bırakılacağınızın farkında mısınız?
Asgari ücretin üçte birinden az geliri olanların yeşil kartlarının iptal edileceğini biliyor musunuz?
Genel sağlık sigortası sistemi hayata geçirildiğinde, geliri asgari ücretin üçte birinden fazla olan herkesin pirim ödemek zorunda bırakılacağının, ödeme gücü olmayan hastalara ise sağlık hizmeti verilmeyeceğinin farkında mısınz?
Yeni kararname ile kamu hastanelerinin sınıflandırılarak, zenginler ve yoksulların farklı sınıftaki hastanelerden hizmet almasının yolunun açılacağının farkında mısınız?
Yabancı doktor ve hemşire çalıştırmanın önü açılırken, gelecek olan kişilerin eğitim kaliteleri ile ilgili hiçbir düzenleme yapılmamış olduğunun farkında mısınız?
Bir yıl içinde seçilecek uygulamayla, kamu hastanelerinin sağılıkla ilgili olmayan kişiler tarafından, kar amacı güden ticarethane mantığıyla yönetilmeye başlanacağının farkında mısınız?

Elbette Emre hocanın bu sorularına eklenecekler olabilir. En önemlisi de üniversite hastanelinde istediğimiz öğretim üyesine muayene veya ameliyat olmak gibi bir isteğimizin olmaması. Üniversite hastanelerine gitseniz bile öğretim üyelerini bulamıyorsunuz. Emekliliği dolanlar bir bakmışsınız ki ayrılmışlar. Sizin de süren tedavileriniz varsa ortada kalabiliyorsunuz.Dileğimiz o dur ki bu aksaklıkların bir an önce toplum yararına düzeltilmesi. Elimizden ancak bu geliyor.

Ne diyelim sağlık olsun…

Post Views: 1.732