logo

NECATİ DEVELİOĞLU VE KURTLAR BİZİ SEVMEZ

Geçenlerde Develi’nin yetiştirdiği  değerli büyüğüm emekli vali Necati Develioğlu’ndan   bir kitap aldım. Kırk beş yıla yakın   görev süresindeki anılarını yazdığı  kitap: Kurtlar Bizi Sevmez. Giriş kısmında bana hitaben şunları  karalamış:     “Bu güne kadar yapmış olduğu çalışmalar sonucu ortaya koyduğu değerli eserleriyle Develi  ilçemizin tarihi ve kültürel yönleriyle tanıtılmasında taktire şayan katkıları bulunan ve halende bu katkılarını  yeni eserlerle artırma çabası içinde  olduğunu öğrenmekten mutluluk duyduğum, değerli araştırmacı-yazar, dostum, hemşehrim, kıymetli kardeşim Ahmet Gürlek’e sevgi ve saygılarımla.”  Bu güzel sözler için  teşekkürler Necati Ağabeye.

Necati Develioğlu  ağabeyle Menemen kaymakamlığı  sırasında ve daha sonraları ise İstanbul Vali yardımcılığı  dönemlerinde ziyaretlerine gitmiş,  değerli bilgilerinden yararlanmışdım. Uzun bir süre  görüşemedim. Kitabını alınca  çok mutlu oldum. Bir solukta okudum.

Anılarını dostlarının ısrarı üzerine yazmaya  başladığını belirterek, deneyimlerini ortaya koymaya çalışmış, asla kendisini ön plana çıkarmak istemediğini belirtmektedir. Yazma nedenlerinin başında şu başlıkları sıralamaktadır:

“Cumhuriyetimizin, laik rejimimizin, kısaca tümüyle  Atatürk İlke ve Devrimlerilerinin  öğretilme ve uygulama çabaları  içinde geçen koskoca 45 yıl sinema şeridi  gibi gözlerimin önünden geçmektedir. Başka  neler geçiyor bu sinema ekranından:

Planlı  Kalkınma Döneminin sosyal ve ekonomik kalkınma, toplum kalkınması çalışmaları,

Ormanların, tarım topraklarının, sahillerin tahrip ve talanını önleme çalışmaları,

Devlet mallarının, hazinenin, kültür varlıklarınmızın çalınıp, çırpılmasını önleme çalışmaları,

Haksıza, zorbaya, kuvvetliye karşı masumu, güçsüzü, kimsesizi korumak için yaptığım onca mücadeleler.Kimsesizlerin kimsesi olma uğruna, gözünü daldan budaktan esirgemeden devletin gücünü göstermekten çekinmediğim anlar…

Halkın can ve mal güvenliğini sağlamak için geçirilen uykusuz geceler,

Bala ilçesinde Adalet Partili diye, Elmadağ ilçesinde Halk Partili diye, Menemen ilçesinde Milliyetçi Hareket Partili diye hakkımda yaratılan     bühtanlar!…

Hakkarı Valisi iken ihaleleri peşkeş çekmediğim için, Batman Valisi iken laiklik karşıtlarına ve yolsuzluklara geçit vermediğim için benimle uğraşmalar…. Kırk beş yılın  iz bırakan hatıraları  gözümün önünden  bir bir geçiyorlar…”

Neceti Develioğlu,  görev yaptığı sürece  ufak bir disiplin cezası bile almamış, çalışmalarından ötürü birçok ödüle sahip, alçak gönüllü , saygın, bilgili, sevecen, çalışkan, yüz akımız  Develili  bu mülki amir kimdir?

1935 yılında Develi’de doğdu. Babası  Develili eğitimci Ömer Develioğlu, annesi Elmas  Hanımdır.İlk ve ortaokulu Develi’de okuduktan sonra yatılı olarak Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu’nda okudu. Beş yıl ilkokul öğretmenliği yaptı. Onun  amacı  Hukuk okumaktı. Hukuk Fakültesine gidebilmek için de lise fark derslerini  vermek zorundaydı. Bu amaçla Niğde Lisesini bitirdi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı. Zorunlu hizmeti bitince öğretmenlikten ayrıldı ve hukuk öğrenimini tamamladı. Okulu bitirince  hocalarının okulda asistan olarak kalmasını istemesine rağmen  Develioğlu, olumlu yanıt vermedi. Onun gönlünde  mülki idare amiri olmak geçiyordu.İçişleri Bakanlığına başvurarak Kaymakam adayı oldu. 1960 yılında Kayseri Maiyet Memurluğu, iki yıl  askerlik,  tekrar Kayseri Maiyet Memurluğu,  Konya Kadınhanı ve Hadim ilçeleri  ile Kayseri İncesu ilçesi  kaymakam vekillikleri yaptı . daha sonraları  Maraş Göksun ilçesine  kaymakam olarak atandı.Göksun Kaymakamı iken Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde yüksek lisans yaptı. Menemen  Kaymakamı iken Devlet Yabancı Diller Yüksek Okulunda okuyarak yabancı dil eğitimi aldı.

Sırası ile Göksun, Tutak, Bala, Elmadağ, Menemen ilçelerinde kaymakamlık, Trabzon, Ankara, İstanbul illerinde vali yardımcılığı yaptı .Da sonraları  Hakkari, Batman, Burdur illerinde vali olarak görevini sürdürdü. 2000 tarihinde emekli olarak İstanbul’a yerleşti.

Necati Develioğlu, anı kitabınının adını neden  “Kurtlar Bizi Sevmez”  olarak koyduğunu  bir öykü ile anlatmaktadır.

“Kurdun Gözüyle Çoban Köpeği.

Anne kurt, yavaş yavaş palazlanmaya başlayan yavruları ile bir dağın başındadır. Aşağı vadide, uzakta bir koyun sürüsü görünmektedir. Anne kurt yavrularını hayata hazırlamak niyetindedir.

Anne kurt, “Yavrularım, yanıma gelin, toplanın etrafıma”

Yavrular analarının etrafında toplanıverirler.

Anne kurt , “Şu uzakta, aşağıdaki vadide ne görüyorsunuz? Dikkatlice bakın.”

Yavrular: “Yeşilliklerin üzerinde kıpırdaşan beyaz bir şeyler görünüyor.”

Anne kurt:

“O gördüğünüze koyun sürüsü denir.O sürünün içinde yüzlerce koyun vardır. Etleri en lezzetli olan hayvanlardır onlar. Onlara görünmeden gizlice yaklaşılır, birden üstlerine atılıp yakalınır ve boğazı  sıkılır. Ne kadarının boğazını sıkıp öldürürseniz o kadar çok lezzetli ete kavuşursunuz.”

Yavru kurtlar, ağızları sulanarak, “Hadi anne! Daha neyi bekliyoruz? Hemen hareket edelim!” diye sabırsızlanırlar ve annelerini sıkıştırmaya başlarlar.

Anne kurt, “Daha sözlerim bitmedi. Beni iyi dinleyin, sürüye bu kez daha dikkatli bakın, sürünün az ilerisinde beyaz bir şey duruyor. Onu da gördünüz mü?”

Yavrular: “Evet gördük anne.”

Anne kurt: “İşte o gördüğünüze  ‘çoban köpeği’ denir.Çoban köpekleri iyi koku alır.Biz ne kadar köpeğe, koyunlara ve çobana görünmeden yaklaşmaya çalışsak da, o kokumuzu alır ve havlayarak üzerimize doğru saldırıya  geçer. Onun havlamasına çoban uyanır, tüfeğini alır, bizleri öldürür. O sebeple, öncelikle sürüde köpek var mı diye bakacaksınız.Köpek varsa; o sürüye yaklaşmayacaksınız, uzaktan takip edeceksiniz.Sürüden ayrılan olursa, onu kapacaksınız. Sizlere son sözüm şudur yavrularım.Sürüde köpek varsa uzak duracaksınız.Çünkü köpekler çok adi, çok namussuz, çok alçak ve akılsız yaratıklardır! O kadar lezzetli hayvanların arasında yaşarlar, ama o leziz yaratıkları ne kendileri yer, ne de bize yedirirler.”

Görevini hakkıyla  yapan görevlilere karşı, haksız ve kanunsuz, çıkarları kesilenlerin bakış açılarını, haksız eleştirilerini mizahi dille anlatan bir öykü. Kısaca namuslu bürokratların yaşam öyküsüdür bu. Namuslu bürokratlar meslek yaşamlarında toplum içinde yer alan bu “İki ayaklı  kurtlarla” çok kez karşılaşırlar ve bunların  çeşitli oyunlarına ve düzenbazlıklarına şahit olurlar.

Özetle bu toplum kurtları, doğruyu savunanı ve doğruyu söyleyeni istemezler, dokuz köyden kovarlar, yemeyeni, yedirmeyeni  hiç  ama hiç sevmezler.

Onun içindir ki  anı kitabını Develioğlu Ağabey, “Kurtlar Bizi Sevmez”  diye koymuş. Ve eklemiş; “Bizler de onları sevmeyiz… Ve asla sevmeyeceğiz!”

Anılarından çok dersler alınacak  bir yapıt. Alabilene…  Yaşamınınn 76 yılını sürdüren Necati Ağabeye nice sağlıklı  yıllar diliyorum.

Not: Yurt dışında  seyahatte olduğumdan bir süre yazılarıma ara vermiştim. Okuyucularımdan  özür  dilerim. A.G.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
3.909 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

5+2 = ?

#

NECATİ DEVELİOĞLU VE KURTLAR BİZİ SEVMEZ” için 1 yorum

  1. SUZAN ÇELİK : diyor ki:

    NECATİ DEVELİOĞLU MENEMENDE KAYMAKAMLIK YAPMIŞTIR.ÇOK EFENDİ VE BEYEFENDİ KİŞİLİĞİ İLE MENEMENDE ÇOK SEVİLMİŞ VE SAYILMIŞTIR.
    EŞİ BETÜL HANIMLA AYNI OKULDA MENEMEN KUBİLAY İLKOKULUNDA BERABER ÇALIŞTIK.TAM BİR HANIMEFENDİ İDİ.KAYMAKAM EŞİYİM DİYE ÖVÜNDÜĞÜNÜ HİÇ GÖRMEDİM.BÜYÜK OĞLU BİR DÖNEM BENDE OKUDU.KENDİLERİNİ HALA ÇOK SEVİYORUM.KENDİLERİNE BURADAN GÖNÜL DOLUSU SELAMLARIMI GÖNDERİYOR VE SAĞLIKLI ,HUZUR DOLU BİR YAŞAM DİLİYORUM.