Son Dakika
Sizlere Develi’li bir sivil savunmacıdan sözetmek istiyorum. Bu sivli savunmacı Mustafa Apak’dır. Apak, Develili ilk sivil savunmacılardandır. Dostum, okuldaşım , hemşehrim Mustafa kimdir?
Mustafa Apak, 1943 tarihinde Develi’de doğdu. Babası Süleyman, annesi Müyeszser Hanımdır. İlköğrenimini Develi’de, Lise’yi Kayseri’de tamamladı.
1960 yılında Ankara’da Hekimoğlu Nakliyat Anbarı’nda çalışma hayatına başladı. Daha sonraları İzmit-Gölcük ve Kırklareli Merkez İmar Planı için harita yapımında alet operatörü olarak, İstanbul Yeşilköy Hava Alanı genişletme aplikasyon ölçümlerinde çalıştı. 1963 yılında TCK çevre yollarında çalışmasını sürdürdü. Askerlik görevinden sonra 1967 tarihinde İçişleri Bakanlığı’nda göreve başladı.
Bakanlığın Personel Genel Müdürlüğü, Eğitim Daire Başkanlığı, İdari Hizmetler Daire Başkanlığı’na memuriyetini sürdürdü. 1967-1970 yılları arasında İçişleri Bakanlığı’ndaki görevini sürdürürken Apak, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fiziki Coğrafya bölümünde okudu. Jeomorfolog olarak mezun oldu.
Mustafa Apak, 1977 yılında aynı bakanlığa bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğüne naklen atanarak İkaz ve Alarm Uzmanı, Sivil Savunma Uzmanı kadrolarında çalıştı. 1980 yılında Teşkilat ve Eğitim Şubesi Müdürlüğüne getirildi.
Sivil Savunma Teşkilatında çok önemli görevlerde bulundu.Ülke çapında Sivil Savunma Teşkilatına atanan personelin, kurum ve itfaiye personelinin mesleki konularda geliştirme eğitimlerini Ankara’da Sivil Savunma Kolejinde, Ankara Sivil Savunma Birliğinde teorik ve pratik eğitimlerinin organizasyonlarını, sivil savunma birlik ve ekiplerinin kurulmasında, donatım ve eğitimleriyle kurtarma köpeklerin teşkilata kazandırılması projelerinde büyük katkıları olmuştur.
Ayrıca Apak, bu uygulamalı eğitimde kazandırdığı başarılı çalışmalarını, bilimsel olarak yayınlarda da sürdürdü. Sivil Savunma konusunda yayınlanan yayınların hazırlanmasındaki çabaların unutulması olanaksızdır.Sivil Savunma Dergisi’nin yayın kurulunda da görev alarak derginin içeriğinin doyurucu ve derginin zamanında yayınlanmasını sağlamıştır.
Evli iki çocuk sahibi olan Apak, yaşamını Ankara’da sürdürmektedir.
Mustafa Apak, sanatla da ilgisini sürdürdüğü görülmektedir.
Resim yapmakta, şiir yazmaktadır.
Onun şiirlerinden annesi için yazdığı bir şiirini alarak
yazımızı sonlandırılam.
ANACIĞIM
Erciyes’in eteğinde, başkentin varoşlarında beraberyaşlandık,
Zemherinin çat ayazında Develi’de, yaz yağmurları ile
Söğütözü’nde ıslandık
İki çocuk gibiydik her yaşta, birlikte oynadık
Acı ve dikenli yollardan elele geçtik, mutlu sona eriştik
Dağlardan birlikte topladık ahlat, alış, kekik, yavşan
Tarlaların köşesinde yetiştirdiğimiz bostan
Tanırlar seni espirilerinle dillere destan
“Fasulye kabak Miyase Apak” diye bağırmıyor artık
sokaktaki sebze satan
Emeğini hiç esirgemedin, herkese bir şeyler verdin
Çevrene ışık saçardın, iyiliği güzelliği bilirdin
İnce narin huyunla herkese kendini sevdirdin
Senki 88 yıllık ömründe dostlarını espirilerinle güldürdün
Yedirdin içirdin sen veren huylu
Sanki vermek için yaratılmış bir soylu
Babam sana “ piri fani” derdi, sende derdin “nereden biliyorsun
be köylü”
Bir deri bir kemik kalmıştın son halin tam 34 kiloydu
Her çiçek insanların yüzüne bir başka güler derdin
Sen bu dünyadan göçtün ya boynu büküldü çiçeklerin
“Veren el alan elden iyidir” derdin
Senden hatıra diye şarkılarını okuduğumuz çiçekleri vermedim
Senin için döksem birkaç damla göz yaşı
Kabrini çiçeklerle, yıldızlarla donatsam desen yahşi
Hatırana sana haksızlık olur Tanrı sonra yapar insanı şaşı
Dikeceğim başına sevginle dolu yüreğimi, mezar taşı
BENZER HABERLER