Son Dakika
Dünyanın pek çok ülkesinde kentlerin geçmişleriyle ilgili belgelerin derlenip saklandığı yerel arşivlerin ve çağdaş sergileme yöntemleriyle bölgenin geçmişini izlenebilir kılan kent müzelerinin bulunduğu bilinmektedir. Kent müzeleri ve arşivlerinin evrensel ölçekte yaygınlığı ve uyandıracağı geniş katkısına karşın ülkemizde bu kurumların yeni başladığı söylenebilir.
Kent müzeleri ve arşivleri, kentin önde gelen prestij kurumlarıdır. Bulundukları kentin tanınmasını sağlar.Diğer kentler nezdinde temsil eder. Tüm bu özellikleri nedeniyle dünyada yaygın bir uygulama alanına sahip olan kent müzeleri ve arşivlerinin önemi ne yazık ki ülkemizde yeterince kavranabilmiş değildir.
Ancak, İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda da öncülük yapmıştır. İzmir Kent Müzesi ve Arşivini kurarak bir ilke imzasını atmıştır. İzmir’i birçok kent örnek alarak kent müzelerini ve arşivlerini kurma çalışmalarını başlamışlardır. Konya, Kayseri, Bursa, Gaziantep buna örnek gösterilebilir.
Yurt dışında geçmişi yüz elli yıllara kadar uzanan kentlerde yerel müze ve arşivlerinin olduğu halde neden Develi’de de bir kent müzesi ve arşivi olmasın. Bu topraklar, tarihin hemen hemen bütün evrelerini geçirmiş, bütün uygarlıklardan izler bırakmıştır. Onun için Develi, tarihi, kültürü, eğitimi, turizmi bakımından oldukca zengin bir geçmişe sahiptir. Zaman geçirilmeden Develi Kent Müzesi ve Arşivinin kurulmasınının zorunlu olduğuna inanıyorum. Burada da yine en büyük görev Develi Belediyesine düşmektedir. Genç, dinamik, çalışkan Belediye Başkanı Sayın Recep Özkan, bu konunun da üstesinden geleceğine güvenim tamdır.
Nerede mi kurulmalı? Bence Develi Lisesi binası tam buna göre bir yapı. Hem tarihi geçmişi, hem otantik yapısı, hem de kentin merkezinde olması nedeniyle.
Develi Kent Müzesi ve Arşivi’nde, Develi’nin tarihsel geçmişinin yerel bir kent arşivinin ve bu arşivdeki belgelerden üretilen bilgilerin görsel olarak sergilendiği bir kent müzesi olacaktır. Böyle bir kurumun kurulması durumunda Develi’nin yurt içinde ve dışında tanıtılmasında önemli bir araç olacaktır. Develi’nin tarihsel ve kültürel yapısıyla uyum sağlanamadığı zaman Develili olabilmek mümkün olamıyacaktır. Onun için de kent kimliği ve kentli bilinci yaratmak için çok ivedi çalışmak gerecektir.Kentli bilinci oluşturulmasıyla hatırlama ve geçmiş bilgisi arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Develi’nin tarihsel serüvenini canlı tutarak tarihsel yapıları ve mekanları tanıdık yaparak, yaşamın değişim dinamiklerini ortaya koyacak çalışmalar geçmişle günümüz bağlantısını sağlıyacaktır. Özetle yaşadığı kenti tanıyan bilinçli ve aidiyet bağı güçlü Develililer olması anlamını taşır. İşte Kent Müzesi ve Arşivi bu bağlamda önem kazanmaktadır.
Böyle bir kurumda nasıl olmalıdır? Öncelikle arşiv ve müze olarak iki ana gurupta toplamak mümkündür. Arşivde Develi ile ilgili tüm bilgiler derlenmelidir. Yurt içinde ve yurt dışındaki bilgi ve belge merkezleriyle işbirliği yapılabilir. Develili hemşehrilerimizin ellerinde bulunduğu malzemeler, bilgi ve belgeler toplanabilir.Kütüphanelerdeki bilgiler, Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerindeki belgeler sağlanabilir. Buralarda çok değerli çalışan Develili hemşehrilerimiz bulunmaktadır.
Arşivde Develi ile ilgili Develi Belediyesi’nce başlatılan yayınlar sürdürülmelidir. Ayrıca bir bölüm olarak Develi Araştırma Merkezi kurulmalıdır. Sözlü tarih, kültür çalışmaları yapılmalıdır.Geniş kapsamlı Develi Belgeseli hazırlanmalıdır.Aile tarihleri hazırlanmalıdır.Kentin fiziksel evrimi bu arşivde yer almalıdır. Tarihsel binalar, dokular ve kamusal alanların öyküleri, halen yaşayan binaların yapım ve yaşam öyküleri kent tarihçilğimizin ayrılmaz parçalarıdır. Bunlara küçük tabelalar halinde belirtilmelidir.
Kentin görsel tarihini, kültürünü, eğitimini, gelenek ve göreneklerini yansıtan müze bölümüdür. Arşiv ve müze birbirini tamamlayan unsurlardır. “Çağımız Müzeler Çağıdır” diyen Avusturyalı müzeci Roy Mc Leod, çağdaş kültürün en alıcı noktasına değinmektedir. Son zamanlarda ülkemizde de butik müzelere önem verildiği görülmektedir. Burada sergilenecek kültürel mirasımız için de halkın katılımıının sağlanması istenmelidir. Orijiinal nesnelere ulaşılabilmek için de kentte geniş katılımlı bir kampanya başlatılmalıdır. Örneğin , “Sandıklarımızı açıyoruz, tarihimize, kültürüme sahip çıkıyoruz” gibi bir sloganla bu duyurumuzu yapabiliriz.
Unutulmamalıdır ki zaman sürekli aleyhimize işlemektedir. Ne kadar erken başlanılırsa o denli yol alınmış olunur.Bize düşen bir görev olursa her zaman hazır olduğumuzu da belirtmek isterim.
Böyle bir proje Develi’mize büyük katkılar sağlıyacaktır.
BENZER HABERLER