Son Dakika
Birçoğunuz Çanakkale’yi ve dolayısıyla şehitliklerimizi de ziyaret etmişinizdir. Ben ne zaman şehitlikleri ziyarete gittiğimde içimi bir başka duygu kaplar, tarihin derinliklerine adeta bir yolculuk yaparım. Ülkenin her tarafından gelen askerler topraklarımızı korumak için şehit olmuşlar.Vatan topraklarnı kanlarıyla sulamışlar. Bizler bugün soluduğumuz hava, yediğimiz yiyeceler, sahip olduğumuz onur, kısaca yaşamımızı bu şehitlere borçluyuz.
Çanakkale şehitliklerinden Sargı Şehitliğinde hemen 20 yaşında Develili Lütfullah oğlu İzzet’i, 20 yaşındaki Tomarza’lı Rüştüoğlu Faruk’u, 57. Alay Şehitliğinde 20 yaşlarındaki Develili Hasanoğlu Ahmet karşımıza çıkıveriyor. Birinci Dünya Savaşlarında Develililer yalnız Çanakkale’de şehit düşmemişler, İç İsyanlar’da, Trablusgarpta, Balkanlarda, Irak’ta, Kafkaslar’da, Arabistan’da, Galiçya’da, Filistin’de, Romanya’da, İstiklâl, Kore, Kıbrıs’ta savaşlarında sayıları oldukca fazla şehit vermişlerdir. Yakın tarihimizde de ülke savunmasında PKK terörüne verdiğimiz Develili şehitlerimizin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Dini, vatanı, bayrağı, namusu, onuru gibi kutsal değerlere karşı vatanını korumak uğruna canını feda eden hemşehrilerimizin sayısı çoktur. Harp Mecmuasında yayınlanan (S.17, 1332, s.267) bir anıyı buraya aktarmak istiyorum.
“ Develi Kopçulu Mahallesinden Hüseyin, askere giderken annesinin elini öpüyor, vedalaşmak istiyor. Annesi:
-Hüseyin…Dayın Şıbka’da, baban Dömeke’de, ağaların sekiz ay evvel Çanakkale’de yatıyorlar. Bak son yongam sensin! Minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri körlenecekse sütlerim sana haram olsun.Öl de köye dönme.Yolun Şıbka’ya uğrarsa dayının ruhuna Fatiha okumayı unutma.Haydi oğul Allah yolunu açık etsin.”
Savaş devam ederken Çanakkale’yi ziyaret eden edebiyatçılar gurubu içinde bulunan Hamldullah Suphi (Tanrıöver) (Günebakan, s.74) yolda yaşadığı olayı şöyle anlatmaktadır:
“ Kayseri Develi Kopçulu Mahallesinden Hüseyin Çavuş, iki ayağıda cılk yara olduğu halde, adeta işkence çekerek bütün yolları yürüye yürüye muharebeye gidiyor. Onu tedavi etmek alıkoymak için sarf ettiğimiz gayret hep boşa gitti.Gördüğümüz bu kalabalık içinde oda var, o da gidiyor….En ummadığımız bir dakikada dün akşam hikayesini dinlediğimiz Hüseyin Çavuşa rastgelmişiz. Bize onu tanıttılar.Yüzü ızdırap içinde bin acı duyarak ağır ağır yürüyor.Yanına sokuldum, ben sordum:
-Arkadaş!…Ayaklarından rahatsızsın galiba.Niçin bu halde muharebeye gidiyorsun.?
Hüseyin Çavuş merakımızı tatmin içini kunduralarını çıkardı.Bize şişmiş, su toplamış, çatlak çatlak yaralarla örtülü zavallı bir ayak gösterdi.Üstü sıcaktan bunalmış, yüzü henüz yıkanmış kadar terli ıslaktı. Çok müteessir olduk.Ona tekrar sordum:
-Bu neden böyle oldu?
Hüseyin Çavuş bize unutulması mümkün olamayan bir cevap verdi.
-Efendim Selanik’te Yunanlılara esir düşmüştüm. Bize ayaklarımıza kireç ezdirir, sonra suya sokarlardı. O zaman intikamımı almaya yemin ettim.Şimdi yürüyemezsem, yolda düşsem, beni bir sedyeye koysunlar, muharebeye gideceğim.Orada gördüğüm hakaretin intikamını alacağım.”
Nice Develi genç Hüseyin Çavuşlar, vatan savunmasında şehit olmuşlardı. Develili şehitlerle ilgili kapsamlı bir çalışma 1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı tarafından “Şehitlerimiz” adlı çalışmada yer almaktadır. Beş cilt halinde yayınlanan çalışmanın üçüncü cildi, 436-455 sayfalarında Develi şehitlerine ayrılmıştır. Sözkonusu çalışmada şehitlerin hangi çephede savaştığı, kimlik bilgilerinin ve rütbelerinin de geniş olarak verilmiştir.
Şimdi bize düşen, bu şehitlerimizin anısına bir anıtın yapılmasıdır. Bazıları böyle bir düşüncemizi Develi’nin işgal edilmemiş olduğunu, o nedenle böyle bir anıtın gereksiz olduğu nu söyliyebilirler. Oysa Fransızların Zamantı Irmağına kadar işgal ettiklerini unutmamalıyız.Özellikle yerel yönetimin bir şehitler anıtı yaptırması, bu vatan için canlarını düşünmeden feda eden şehitlerimize bir feva borcumuzdur.
Bugünden tezi yok. Böyle bir girişime başlıyalım.Develi’ye yakışan bir şehitler anıtı yapımını gerçekleştirelim. Develiller bunun da üstesinden gelirler. Unutmalıdır ki geçmisine değer veren toplumlar, o denli saygın olurlar.
Etiketler: Abdullah Gül » Ahmet Gürlek » Aslı Çimen » Avukatlar » Başbakanlık » Basın tarihi » Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü » Burhan Kuzu » Cihan Çimen » Cihan Haber ajansı » Develi Belediyesi » Develi Kaymakamlığı » Develi Köyleri » Develi Milli Eğitim Müdürlüğü » Develi'de Çocuyk Oyunları » Develide basın » Develili Hayırseverler » Develinin gazetesi Çağdaş Develi Gazetesi » Düğün Davetiyesi Sebat Ofset Matbaacılık » Hakan Demir » İnternet Gazeteciliğinde bir numara Çağdaş Develi Gazetesi » İzmir Milli Kütüphanesi » Kahramanmaraş İlahiyat Fakültesi » Kayseri Şeker Fabrikası » Kayseri Valiliği » Kayseri valisi » Kemal Atik » Mahir Çimen » Matbaacılık Hizmetleri » Mehmet Mankal » Mehmet Örük » Recep Tayyip Erdoğan » Sarı basın kartı Cihan Çimen » Sayfa editörleri » Serhat Dershaneleri develi şubi CİHAN ÇİMEN SARI BASIN KARTI SAHİBİ ÇAĞDAŞ DEVEL » TEAŞ » Yeni Kaymakam görevinde » Yeni Müdr Göreve başladı » Yerel Gazeteler » Yrd. Doç. Dr.Kadir Özdamarlar
BENZER HABERLER