logo

Ahîlik Ocağının Öğretisi: Paylaştıkça Yaratalar Bütünleşirsin

On dördüncü yüzyılın başlarında Anadolu’yu baştan sona kadar dolaşan meşhur Seyyah İbn Batuta, özellikle kayseri, Kırşehir, Sivas ve Ankara bölgeleri yanında, Antalya, Bursa, Balıkesir, Manisa, Bolu, Kastamonu, Sinop, Burdur, Gölhisar, Ladik, Milas, Konya, Niğde, Aksaray, Gümüşhane, Erzincan, Erzurum gibi Anadolulun şehirlerinde, “Kardeş Yiğitler “adıyla Ahiliğin zaviyelerinin bulunduğundan söz eder.
Ahilerin kendilerine özgü bir dille, Anadolu insanlarını kendi seviyelerine uygun bir sanata yönlendirmede, sosyal teşkilatı kurmada, köyler, kasabalar ve şehirlerde iş bölümünü gerçekleştirmede sağlıklı bir vücut gibi görev yaptıklarını tarihi kaynaklar yazmaktadır. Bilim, irfan ve sanatı bir arada yaşatan, din, dil ve ırk ayırımı gözetmeksizin bütün insanlara hizmeti ilahi bir görev sayan; dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için yaşayarak örnek olan bu kurumdan bugünün insanlar ibretle ders almalıdır diye düşünüyorum.
Bu hareket Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenme olarak gelişti. Bu insanlar, ortak bir sofradan yedikleri, ortak bir kasadan harcadıkları, ortak bir coğrafyada yaşadıkları için de kardeş olmuşlardı. Ahi olmak için mutlaka Müslüman olmaları gerekmezdi. Allah’ı tanıyan, kitabi bir dine mensup olan ve bu coğrafyada yaşayan her insan bu ocağa mensup olabilirdi.
Ahilik teşkilatına mensup insanların amaçları, Anadolu insanının inancını, hoşgörüsünü, erdemliliğini, tarihini, törelerini, gerek bireysel ve gerekse toplumsal anlamda dışa yansıtarak bireyi ve toplumu iyiye, doğruya, güzele yönlendirerek, sosyal ve ekonomik alanda kardeşçe ve barış içinde yaşayan bir toplum düzenini sağlamak idi. Bu erdemli insanlar, makam, mevki, para ve şöhret hırsından arınmış, toplumun dert ve ıstıraplarını kendine dert edinmiş, tarihine, kültürüne, inancına ve ülkesine bağlı kimseler olup, sadece Yaratanın rızasını kazanmak için yaratılana hizmet ederlerdi.
Sıkı bir ahlaki disipline sahip olan ve öncelikle toplumun ve ekonominin dinamizmini sağlayan esnaf ve sanatkârlar arasında yayılan Ahiler, sosyal bir organizasyonu gerçekleştirerek üretimde standardizasyonu sağlamak, piyasaya kaliteli ve ucuz malı sürerek fiyatta ve kalitede birliği temin etmek için üyelerini yeteneklerine göre meslek sahibi yaparlardı. Öncelikle büyük şehirlerde genç esnaf ve sanatkârları sosyal ve ticari yaşama yönlendirmek için, güç ve yeteneklerini üretime ve verimliliğe teşvik etmek bu teşkilatın en önemli görevi idi. Meskenet ve zillet içinde yaşayanların bu ocakta yeri yoktu. “Eline, diline, beline sahip ol, sonra da çalış, kazan ve harca “ ilkesi bu ocağın vaz geçilmez kuralı idi. Ahilik ocağında dört önemli prensip vardı: Güç ve kuvvet elinde iken başkasını affetmek, herkese karşı yumuşak ve hoşgörülü olmak, kendisi muhtaç iken bile başkasına vermek.

 

Share
1.410 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

2+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KAHRAMANLIK

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Kahramanlık, insanlık tarihi boyunca saygı duyulan ve aranan bir özelliktir. Farklı kültürlerde ve zamanlarda farklı şekillerde tanımlanmış olsa da kahramanlık özünde cesaret, özveri ve başkaları için fedakârlık yapma isteği ile ilişkilidir. Kahramanlık, cesaret, fedakârlık, özveri ve olağanüstü başarılarla tanımlanan bir kavramdır. Kahramanlık, toplumun veya bir bireyin güçlü değer yargılarını sergileyerek belirli bir amacı veya ideali gerçekleştirme çabasıdır. “Kahraman” sözcüğü Türkçeye, Farsçadan girmiştir. Kahramanlık genellikle zorlu k...
  • Develi’de Kuvâ-yi Milliye Harakatının İlk Kıvılcımını Yakan Posta Görevlisi

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Develinin ilk atlı posta nakil arabası. Develi'de lojistik posta hizmetlerinin öncüsü Aşşa Everekli Arabacı Mevlüt Efendi posta ve telgraf idaresinden aylık otuz dokuz liraya EVEREK postasının ihale ile almış olup; Pazar, Salı, Perşembe günleri haftada üç gün akşamdan Everek'ten yola çıkar Yavaş ve İncesu istikametinden Kayseri'deki Sivas Hanı'nda (Kiçikapı'daki Sivas Oteli) birkaç saat kestirir (uyur). Posta idaresinin açılması ile EVEREĞİN posta torbasını alır. Esnafın ismariçini de (siparişini alır) toplar ve düşer yola. Ambar, İncesu, Yava...
  • ORUÇ İBADETİ VE BİZE KAZANDIRDIKLARI

    14 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Oruç kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir. Arapçısı ''savm'' veya ''sıyam'' dır. Sözlük anlamı; bir işten kendini tutmak, nefsini engellemektir. Bu iki kelime ve türevleri Kur'an-ı Kerimde on dört yerde geçer. Orucun İslam dinindeki terim anlamı ise; tanyerinin ağarmasından (fecrin doğmasından) güneşin batmasına kadar oruç tutmaya niyet ederek ve oruçlu olduğunu bilerek yemekten, içmekten ve cinsi temastan uzak durmaktır. Oruç, İslâm’ın beş şartından biridir. Ramazan orucunun farziyeti Kitap, Sünnet ve icma-i ümmet ile sabittir. Orucun farz...
  • YAPAY ZEKÂ NEDİR?

    06 Mart 2025 Köşe Yazarları

    Yapay zekâ (YZ) veya İngilizce adıyla Artificial Intelligence (AI), makinelerin insan benzeri zekâ görevlerini gerçekleştirebilme yeteneğidir. Bu görevler arasında öğrenme, problem çözme, karar verme, algılama, dil anlama ve üretme gibi bilişsel (Zihinsel) işlevler bulunur. Kısacası, yapay zekâ, bilgisayarların ve makinelerin "düşünmesini" ve "davranmasını" sağlayan bir teknolojidir. En basit şekilde belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemler olar...