logo

15 TEMMUZ’U UNUTMAMAK LAZIM

15 Temmuz 2016 işgal girişiminin üzerinden sekiz yıl geçti. Etkileri ve ülkemize ve necip milletimize verdiği zararlar hala devam ediyor. Bu sebeple 15 Temmuz 2016 işgal girişimini, ülkemiz açısından birçok yönü ile değerlendirmek elbette mümkündür. Peki, en büyük kayıplar hangi alanlarda olmuştur? sorusunun cevabı vermek zordur. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin o kadar çok ve çeşitli zarar ve kaybı olmuştur ki, bunu tam anlamıyla tespit etme imkânı maalesef yoktur. Tabi ki en önemli kaybı o gün verilen 252 şehididir. Bununla beraber 2734 gazisi de bulunmaktadır. Bu yazımızda amacımız 15 Temmuz 2016’daki kayıplarınızı sıralamak değildir. Bu ülkenin milli kaynakları ile ve vergileriyle yetiştirilen eğitimli insan kaybından tutunda ihracatına, eğitimden sağlığa, savunmadan dış ticarete kadar birçok alanda ve geniş bir yelpazede kayıplar yaşanmıştır. Kısaca ülkemiz insanı ciddi bir travma yaşamıştır.

Ancak; 15 Temmuz’da en fazla zarar gören, dînî değerler olmuştur. İnsanımızın ve özellikle ümidimiz istikbalimiz olan çocuklarımızın zihinlerinde din konusunda ciddi soru işaretleri bırakmıştır. İslam dininin yüce değerlerinin sorumsuzca, hunharca ve hoyratça istismar edilerek darbe ve işgallere adeta araç olarak kılınması, özellikle çocuklarımızın zihinlerinde İslam dininin değerleri konusunda, İslam konusunda, din konusunda ciddi soru işaretleri bırakmıştır.

FETÖ 40 yılı aşkın bir süredir dini değerleri ve eğitime önem vermeyi kullanarak bugünlere gelinmiştir. Örgüt, en önemli dini değerlerin başında insanımızın Allah ve Peygamberle olan ilişkilerini ve inancını kullandığını görüyoruz ve aldatmanın en kötüsünü yaptığına acı bir şekilde şahit oluyoruz. Allah (c.c.) Kur’an’da; “Ey insanlar, şüphe yok ki Allah’ın va’di bir gerçektir. O halde zinhar sizi dünya hayatı aldatmasın. Çok aldatıcı (şeytan) da sakın sizi Allah ile aldatmasın” buyuruyor. (Fatır,5).

Allah ve peygamberle görüşen, gizemlerle dolu dini bir propagandanın ve telkinlerin kanlı veya gizli hesaplara girebileceğini acı bir şekilde gördük ve öğrendik. Şimdi; kerameti kendinden menkul gizemli bir din anlatımıyla insanların zihinlerini bulandıran, dini değerleri istismar eden bir din yolundan mı yürüyeceğiz, yoksa İslam dininin açık seçik, arı duru ehl-i sünnet yolunun bugüne kadar koruduğu Kur’an’a, Sünnete ve dinin sahih bilgisine bağlı bir din yolundan mı yürüyeceğiz. FETÖ terör örgütü hem insanımızın, en azından bir kısmının kafasını karıştırdı hem de böyle bir yol ayrımına getirdi.

Millet olarak bedelini çok ağır ödediğimiz 15 Temmuz’dan çıkarılması gereken en önemli ders, dinin ciddiye alınması gerektiğidir. Merdiven altında ve kapalı kapılar ardında verilen din eğitiminin ve dini değerler telkinin giderek sorun üretebileceği, çok kolay manipülasyona uğrayabileceği gerçeği görüldü.

Din eğitiminin Kitap ve sünnete uygun olarak devletin gözetiminde, açık ve şeffaf olarak yapılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önemi bir kez daha bütün haklılığı ile ortaya çıkmıştır.

15 Temmuz hain işgal girişiminin, tarihte görülmemiş bir direniş örneği sergileyerek Türk milleti tarafından püskürtülmesi, dünya milletleri tarafından hayranlıkla takip edilmiştir. Bu milletin tarihten günümüze yiğit ve cesur olduğu, hainlere ve zalimlere karşı hep dik durduğu, vatanı, milleti, bayrağı, namusu, milli ve manevi değerleri için ölümüne mücadele ettiğinin şahidi, zaferlerle dolu olan tarihidir.

Ancak, unutmamak gerekir ki, asırlardır İslam’ın bayraktarlığını yapan, mazlumların yanında yer alan, gariplere kimsesizlere kucak açan, dili, dini, ırkı farklı da olsa yardıma çağrıldığında dünyanın öbür ucu bile olsa koşarak giden bu milleti, Allah’ın görünmez orduları ile desteklediğini görmek lazım. Kur’an ı Kerimde Allah (c.c.) şöyle buyuruyor. “Ey iman edenler! Size ordular saldırdığında, onların üzerlerine rüzgâr ve görmediğiniz askerler gönderen Allah’ın, size olan nimetini hatırlayınız! Allah, yaptığınız her şeyi görmektedir” (Ahzap, 9).

15 Temmuz gecesi, hain işgal güçlerine karşı iman dolu göğüslerini siper ederek, ellerinde Türk bayrakları ile ve Allah Allah sedaları ile F16 lara, tanklara, helikopterlere ve gelişmiş füzelere karşı vatanını savunurken, işte onların yanında Allah’ın görünmez orduları ve askerleri vardı. Siz Allah’ın

yardımına layık olursanız Allah sizi yalnız ve yardımsız bırakmaz. Milli şairimiz M. Akif’in dediği gibi, Asımın nesline de zaten bu yakışırdı.

“Âsım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.”

Ali Rıza TAHİROĞLU

DİB. Başkanlık Müftüsü

Share
494 Defa Okundu
#

SENDE YORUM YAZ

10+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -2

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Rabbimize karşı kulluğumuzda ne kadar hassas olsak da, insan olmanın gereği hata ve günahtan uzak kalamıyoruz. Ama hata edenlerin en hayırlısı hatasından pişman olup Rabbine dönmeyi bilendir. Allah da günahını fark edip pişmanlık duyan kulunun tövbe etmesine çok sevinir( Müslim, Tevbe, l). Rahmeti geniş Rabbimiz (Mü'min, 7; Mlüslim, Tcvbe, 14) gecenin son üçte birinde dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve "Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim! Benden isteyen yok mu, ona (dilediğini) vereyim! Benden mağfiret isteyen yok mu, onu b...
  • RAHMANA KUL OLMAK (UBÛDİYYET) -1

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Ubudiyet; Zahirî ve bâtıni açıdan Allah’a tam kulluğu ifade eden tasavvuf terimidir. Dinimizde insanın Allah’a karşı hürmet, tevazu, sevgi ve itaatini göstermek, rızasını elde etmek niyetiyle ortaya koyduğu dinî içerikli davranışlar için ibadet, hayatını daima Allah’a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kulluk duyarlılığı için de ubudiyet kelimeleri kullanılmıştır. İbadette belirli fiilleri yerine getirme öne çıkarken ubudiyette bu fillerle kazanılan hal, ahlâkî ve manevi öz ağır basmaktadır. (TDV, İslam Ansiklopedisi, cil...
  • ATATÜRK’ÜN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Ülkemizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'ndaki liderliği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak devlet adamlığı vasıfları herkesçe bilinir. Ancak, kişiliği, ilgi alanları ve bazı özel tercihleri hakkında pek çok kişinin bilmediği ilginç detaylar ve yabancıların duyduğu hayranlık bulunmaktadır. İşte Atatürk'ün pek bilinmeyen yönlerinden bazıları: - Atatürk'ün dünyada “Başöğretmen” sıfatlı tek lider olduğunu, bir geometri kitabı yazdığını, üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 tane geometri teriminin (Türkçe) is...
  • Baba Dağdır, Baba Çınardır, Baba bayraktır Baba Vatandır

    17 Ocak 2025 Köşe Yazarları

    Baba Nasihati: Bir nasihatim var tutarsan, Her yüze gülene aldanma OĞUL, Bir bardak su verir başına kakar, Namert sofrasına aldırma OĞUL. Haramdan uzak ol, söyleme yalan, Görmedim bunlarla bahtiyar olan, Aç olsan da, tokmuş gibi davran, Yokluğunu kimseye, bildirme OĞUL Üç beş kuruş paran olsun bir yerde, Muhtaç olup, boyun eğme namerde, Seni mahcup eder gördüğü yerde, Kapını borçluya çaldırma OĞUL. İbretlik Bir Hikaye: Babasının sürekli “şikâyetleri” nedeniyle babasının evinde yaşamaktan hoşlanmayan bir evlattım. Bana her zaman şunu sö...