Ürolojide Laparoskopik Cerrahi

Laparoskopik cerrahinin, günümüzdeki kullanım alanı hızla genişliyor. Safra kesesi, fıtık ameliyatları, böbrek kisti, üreter taş hastalıkları, böbrek kanseri gibi pek çok alanda uygulanma oranı artan bir yöntem haline geldi. Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç.Dr. Mustafa Sofikerim uygulama kolaylığı, daha az kanamaya neden olması, daha küçük iz bırakmaksı gibi avantajlarından dolayı hem doktorların hem de hastaların giderek laparoskopik cerrahiyi tercih ettiğini belirtti. Doç.Dr.Sofikerim laparoskopik üroloji ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı:
Laparoskopik cerrahi nedir?
Laparoskopi, karın içi ya da leğen kemiğindeki organların cerrahi tedavisinde, geniş ameliyat kesileri yerine, birkaç adet (3 ya da 4 adet) küçük (0.5-1 cm) deliklerden yerleştirilen borucuklardan (trokar) bir kameraya bağlı olan teleskop ile elde edilen görüntü eşliğinde uzun ince ameliyat ekipmanları ile yapılan ameliyat tekniğidir. Bu teleskop ile karın içindeki organların görüntüsü teleskoba monte edilmiş ufak kamera sistemi ile bir ekrana yansıtılarak, organın yaklaşık 10 kat büyütülmüş görüntüsü eşliğinde cerrahi gerçekleştirilir.
Laparoskopik ameliyatlar ürolojide hangi hastalıkların tedavisinde uygulanmaktadır?
-Prostat kanseri (Laparoskopik Radikal Prostatektomi)

-Böbrek kanseri (Laparoskopik Radikal nefrektomi)

-Testis kanseri (Laparoskopik Retroperitoneal Lenfadenektomi)
-Böbrek çıkış darlıkları -UP darlığı – (Laparoskopik Pyeloplasti)

-Fonksiyon kaybına uğramış böbreklerin çıkartılması
(Laparoskopik Nefrektomi)
-İnmemiş testis (Laparoskopik Orşiopeksi)

-Üreter taş hastalıkları (Laparoskopik Üreterolitotomi)

-Böbrek kisti (Laparoskopik Kist Eksizyonu)
Laparoskopik cerrahi yöntemlerin avantajları nelerdir?
Laposkopinin açık ameliyata göre avantajları şu şekilde sayılabilir.
·Ameliyat sahasına daha iyi hakim olunur.
(10 kat büyütmeli kamere kullanılır).
·Ameliyat sırasında kanama daha az olur.
·Ameliyat sonrası yara iyileşmesi çok daha çabuk olur.
·Ameliyat sonrası ağrı daha az olur.
·Hastanede yatış süresi daha kısadır. Çoğu ameliyat için bu süre 1-2 gündür.
·Ameliyat sonrası normal hayata dönüş çok kısadır.
Örneğin prostat kanserinin açık ameliyatında bu süre 10-15 gün iken, laparoskopi ameliyatında 3-5 gündür.
·Özellikle genç bayanlarda kozmetik açıdan çok daha az ameliyat izi kalır (3-4 adet 5-10mm’lik kesi izi).
·Özellikle şişman veya şeker hastalığı olan kişilerde yara iyileşmesi geç ve güç olacağı için açık ameliyat sonrası çekilen sıkıntılar laparoskopide çok daha az oranda olur.
·Ameliyat sonrası yara yerinden fıtık oluşma olasılığı yok denecek kadar azdır.
·Ameliyatın teknik yönden donanımlı bir merkezde, deneyimli uzman bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor olması da başarı oranını yükselten parametrelerdendir.
Laparoskopik cerrahi hangi hastalar için uygun değildir?
·İşlem karın bölgesinden yapıldığı için karın duvarında enfeksiyonu olanlarda yapılmamalıdır.
·Kanama bozukluğu olan kişilerde yapılmamalıdır.
·Bağırsak tıkanıklığı olan kişilerde yapılmamalıdır.
·Ağır solunum ve kalp bozukluğu olan kişilerde, aşırı şişman hastalarda laparoskopi uygulanamayabilir.
Sonuç olarak
Laparoskopik cerrahi yöntemler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üroloji alanında güvenle uygulanmaktadır.