Son Dakika
Prof. Dr. M.Kemal Atik tarafından yapılan araştırmada Ayetlerin Seyrani’nin Şiirlerindeki Yansımalarını değerlendirmesi;
Yüreği bütün dünya insanları için çarpan, kafası bütün dünya insanları için çalışan ve evrensel genişlikte bir üne sahip olan Mevlana ve Yunus Emre bitmez tükenmez sevgileriyle, insanları gerçeğe, doğruya ve güzele çağırmışlar; milletimizin gönlünde yatan dini, ahlaki ve felsefi duygu ve düşüncelerin açığa çıkmasında öncülük etmişlerdir. İşte bu felsefenin ve bu yaşamın (tasavvuf) zincirinin en önemli halkalarından biri de Hak ve halk şairlerimizden biri olan Develili (Everekli) Âşık Seyrani’dir. Tıpkı Mevlana ve Yunus Emre gibi Seyrani de şiirlerinde Allah’a teslimiyeti, insanî yaşamı, ölümü, kederi, umutla-umutsuzluğu, marifeti, hak, hakikat, haram ve helâlı, tevbeyi, takvayı, ihlâsı, aşkı, muhabbetı, riyayı, rüşveti, tevazuu, cehaleti, sûfiyi, vahdet-i vücudu, cennet ve cehannemi, Ehl-i Beyti, tasavvuf ve hoş görü gibi evrensel değerleri şiirlerinde dile getirmiştir.
Seyrani tüm ömrünü Anadolu insanının acılarını, yaşam biçimlerini dile getirmeye vakfetmiştir desek yanlış bir iddiada bulunmuş olmayız. Onun idealinde, insanın bütün çirkin arzularından soyutlanması, gaddar, yalın, kibirli, bencil, riyakâr ruhundan arınması vardır. Onun tüm yaşamı yozlaşmış idarecilerle, cehaletle, yolsuzluklara dini kisve büründüren ham sofularla mücadelede geçti. O, toplumun acımasız iradesi altında ezilen, bedence ve ruhça bozulan insanların dünyalarını gelecek kuşaklara bir ibret aynası olarak sundu.
Kötülük, hırsızlık, zulüm gibi kirli yaşamın tehdidi altında kalan toplumun güven ve istikrar özlemini dile getirdi. Yoksulluğun, haksızlığın, hırsız ve soygunculuğun topluma egemen oluşuna isyan etti. Halkın çileli yaşamını ve halkı sömürenlerin çirkin dünyasını ortaya koyduğu belirtilirken Bir şiirinde Zalimlere ve zulma şöyle dikkat çeker
Müdahin (Dalkavuk)olmasa âlemde âlim
Ne haddi zulmetmek mazluma zalim
Zalimler zulmünden sonra mecalim
Kalmadı Ya rabbi bende el aman.
sonuç olarak ise İnsan gönlünü, Yüce Yaratanın kudretinden çıkmış olarak gören Seyrani, insan olmanın onurunu, varlığı Tanrı aşkı için sevmede, kişisel dindarlığın en derin sırrını da aşk ve sevgide olduğunu söyleyebiliriz.
BENZER HABERLER